18 Mart'ta Çanakkale deniz muharebesinde uğradıkları mağlubiyetten sonra müttefiklerin önünde iki seçenek vardı: Ya bu işten vazgeçmek ya da daha önemli kuvvetlerle ve başka bir planla girişimi yenilemek. Birinci şıkkı tercih etmek bu savaştan beklenen bütün maddi ve manevi yararların kaybına ek olarak şöhret, nüfuz ve itibar kaybı da demekti. Bu sebeple ikinci şık seçildi. Çanakkale'ye karadan saldırmak üzere hazırlık yapmak amacıyla Boğaz'ın önündeki kuvvetler Mısır'a ve uzak adalara götürüldü. Buralara yeni kuvvetler getirilmeye ve yığılmaya başlandı.
Türk tarafında ise yakın bir gelecekte karadan bir saldırı yapılacağı öngörüldüğünden Boğaz'ın savunulması yeni baştan düzenlendi.