27 Temmuz 2024 Cumartesi

Rusya, AB’nin Dondurduğu Varlık Gelirlerinin Ukrayna’ya Aktarılmasına Karşılık Verecek

 


AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bugün yaptığı açıklamada, dondurulmuş Rus varlıklarından sağlanan 1,5 milyar avro gelirin Ukrayna için aktarıldığını söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Avrupa Birliği’nin (AB) dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirin 1,5 milyar avrosunu Ukrayna'ya aktarmasına yanıt vereceklerini söyledi.

Peskov, AB’nin Rus varlıklarından elde edilen gelirin Ukrayna’ya gönderildiğine yönelik bugünkü açıklamasını Moskova’da gazetecilere değerlendirdi.

Söz konusu adıma aceleyle karşılık vermeyeceklerini vurgulayan Peskov, “Bu adım, AB’nin uyguladığı yasa dışı karara, üzerine düşünülmüş bir yanıt verilmesi için ortaya çıkan bir fırsattır. Elbette AB’nin bu tür adımları cevapsız kalmayacaktır.” dedi.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bugün yaptığı açıklamada, dondurulmuş Rus varlıklarından sağlanan 1,5 milyar avro gelirin Ukrayna için aktarıldığını söylemişti.

AB Konseyi'nden 21 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Rusya'nın dondurulan varlıklarından kaynaklanan olağanüstü gelirlerine yönelik hazırlanan planın üye ülkeler tarafından kabul edildiği bildirilmişti.

Plana göre, Rus varlıklarından sağlanan kâr, Ukrayna'nın savunmasını ve yeniden inşasını desteklemek için kullanılacak.

Bu kapsamda, kârın yüzde 90'ı Avrupa Barış Fonu aracılığıyla Ukrayna'nın savunmasına ve askeri olarak desteklenmesine, yüzde 10'u ise ülkenin yeniden inşasına yönelik çeşitli programlara aktarılacak.

AB ülkeleri, savaş nedeniyle Rusya Merkez Bankası'nın yaklaşık 200 milyar avrosunu dondurmuştu.

Yunanistan İlk F-35 Uçaklarını Almak İçin Harekete Geçti



ABD'nin geçtiğimiz ocak ayında Yunanistan'a tahmini 8,6 milyar dolar maliyet ile 40 adede kadar F-35 savaş uçağı almasına onay vermesinin ardından Yunanistan hükümeti, 3,5 milyar dolara ilk 20 adet F-35 savaş uçağı alımına onay verdi.

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, başkent Atina yakınlarındaki bir askeri hava üssünü ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, söz konusu alımın "bölgede güçlü bir caydırıcılık" oluşturacağını ifade ederek, anlaşma için bir kabul mektubunun imzalandığını ve ABD'ye gönderildiğini söyledi.

ABD'nin Yunanistan'a ilk uçakların teslimatına 2028 yılında başlaması beklenirken, Yunanistan'ın tahmini 8.6 milyar dolarlık anlaşma kapsamında 20 adet F-35'i daha satın alma opsiyonu bulunuyor.

Yunanistan Hükümet Sözcüsü Pavlos Marinakis, söz konusu alımı Yunanistan'ın askeri modernizasyonu kapsamında "son yılların" en önemli adımı olarak nitelendirerek, "Ülkemizi donatmak ve savunmasını güçlendirmek için bu büyük programı uygulamaya devam edeceğiz" dedi.


F-35'lerin üreticisi Lockheed Martin'in başkan yardımcısı ve F-35 programının Genel Müdürü Bridget Lauderdale, "Yunanistan F-35 programına katılan 19. ülke olurken, ilişkimizi sürdürmek bizim için onurdur" dedi.

Katılımcı olarak ya da satış yoluyla F-35 programında şu anda ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda, Kanada, Avustralya, Danimarka, Norveç, İsrail, Japonya, Güney Kore, Belçika, Polonya, Singapur, Finlandiya, İsviçre, Almanya, Çekya ve Yunanistan bulunuyor.



26 Temmuz 2024 Cuma

Yerli Şirketler Bir Bir Satılıyor: Dev Fabrika Fransızlara Gitti

 


Bursa'daki dev fabrika Fransızlara satıldı!

Fransa menşeli firma Alstom, Bursa'nın ve Türkiye'nin önemli makine üreticilerinden Durmazlar Makine bünyesindeki Duray Ulaşım Sistemleri’ni satın aldı.

Bursa'daki dev fabrika Fransızlara satıldı!

Dev satın alma Alstom'un resmi internet sitesi üzerinden "Alstom, Bursa'daki yeni fabrikasıyla Türkiye'deki yatırımlarını hızlandırıyor" başlığıyla duyuruldu.

Dev firmadan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Akıllı ve sürdürülebilir raylı sistemler alanında dünya lideri olan Alstom, Bursa’da bulunan Duray Ulaşım Sistemleri’ni bünyesine katarak Türkiye'deki yatırımlarını bir adım daha ileriye taşıdı.

200’ü aşkın çalışanıyla faaliyetlerine başlayan yeni Alstom İleri Endüstri Merkezi, kritik önem arz eden raylı ulaşım komponentleri üretecek.

Alstom Türkiye Genel Müdürü Kerem Bugay, “Demiryolu çözümleri alanında 70 yılı aşkın süredir ülkemizin güvenilir bir çözüm ortağı olarak ülkemize, sektörümüze ve toplumumuza yatırım yapmaya devam ediyoruz. 2023 yılında Alstom Türkiye Mühendislik ve Teknoloji Merkezi'ni faaliyete geçirerek ülkemizdeki uzun vadeli yatırım planımızı başlattık. Şimdi ise Bursa'daki yeni İleri Endüstri Merkezimiz ile Türkiye'ye yatırım yapma ve ülkemizin modern raylı sistem hedeflerine katkıda bulunma kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Avrupa'daki büyük demiryolu projelerine hizmet verme deneyimimizle gelecekte, Bursa’daki merkezimizin faaliyetlerini ülkemizin gereksinim ve hedeflerine uyum sağlayacak şekilde genişletmeye hazırız” diye konuştu.

Merkezin Genel Müdürü Nazlı Zengin ise “Bu yeni yatırım ile Türkiye’yi Alstom’un projeleri için bir komponent üretim üssü haline getirmek bizim için büyük bir gurur kaynağı. Önümüzdeki dönemde fabrikamızı kademeli olarak geliştirerek endüstriyel kapasitemizi ve işgücümüzü iki katına çıkarmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bursa'daki bu yeni Alstom fabrikası, şirketin sürdürülebilir raylı sistemleri daha da ileriye taşıma ve Türkiye'deki demiryolu altyapısının gelişimine katkıda bulunma yönünde gösterdiği kararlılığı simgeleyen önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Alstom bu yatırım sayesinde, yalnızca Türkiye’nin demiryolu alanındaki kabiliyetlerini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda yerel yeteneklerin yetişmesine de destek sağlıyor.

2012 yılında Durmazlar Holding bünyesinde faaliyete başlayan Duray Ulaşım Sistemleri San. ve Tic. A.Ş. raylı sistem araçlarının en temel parçası olan boji ve gövde karkası üretimini yapıyordu. Kurulduğu günden beri, dünya devi üretici firmalarla yaptığı ortak çalışmalarla adından söz ettiren Duray Ulaşım Sistemleri, sac kesim prosesinden, çatma, kaynak, işleme, kumlama ve boyama prosesine kadar tüm parçaların imalatının bütün aşamalarını bünyesinde gerçekleştiriyordu.

Kaynak: bursahakimiyet.com.tr

İstanbul’da Hangi Ülkeye Ait Olduğu Bilinmeyen İnsansız Deniz Aracı Bulundu

 


İstanbul Valiliği, Çatalca ilçesinde Karadeniz kıyılarında kime ait olduğu, nereden geldiği henüz belirlenemeyen bir insansız deniz aracının bulunduğunu duyurdu.

İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamada, dün saat 12.00 sıralarında, menşei henüz belirlenemeyen bir insansız deniz aracının Yalıköy kıyılarına vurduğu belirtildi.

Olay yerine Kolluk Destek Timi ekiplerinin sevk edildiği bilgisi verildi:

"Olay yeri, güvenlik çemberine alınmış, çevrede bulunan vatandaşların da güvenlik çemberinin dışına çıkarılmaları sağlanmıştır. 3 metre boyunda, 1 metre genişliğinde olan ve Karadeniz'in kuzeyinden geldiği değerlendirilen insansız deniz aracı, bölgeye intikal eden SAS (Su Altı Savunma) timleri tarafından güvenlik altına alınmıştır."

Rusya ve Ukrayna arasında savaşın devam etmekte olduğu dikkate alındığında bu aracın Rusya'nın veya Ukrayna’nın olabileceği tahmin edilmektedir. Bu tür bir aracın kontrolden çıkması üretici ülkenin kumanda ve  takip sistemine gereken önemi vermediğini göstermektedir.


Fırtına Obüsleri

Türk mühendisleri ve işçisi tarafından çalışmalarına 1995 yılında başlanan, 2000 yılında ilk örneği imal edilen Fırtına obüsleri, manevra kabiliyetleri ve yüksek teknolojik özellikleriyle göz dolduruyor. Türkiye'nin kendi ürettiği ilk topçu sistemi olan T-155 Fırtına obüsü, F-16 savaş uçaklarından sonra en etkili silahların başında geliyor.

"Fırtına Obüsü, bilgisayar destekli tasarım, analiz ve simülasyon programları kullanılarak geliştirilmiştir, seri üretimi birçok aşamadan oluşmaktadır. Fırtına'nın ana yapısını oluşturan gövde ve kulesi balistik korumaya sahip zırh çeliğinden imal edilmektedir. Fırtına'nın ana yapısını oluşturan gövde ve kulesi, balistik korumaya sahip zırh çeliğinden imal edilmektedir. T-155 Fırtına Obüsü, dünya orduları içinde kendi sınıfında çok az silah sisteminde bulunan özelliklere sahiptir. Yaklaşık 8 metre uzunluğunda 52 kalibre namlusuyla 40 kilometrenin üzeri atış menzili, silah üstü atış idare bilgisayarı, küresel yer bulma, otomatik namlu yönlendirme ve otomatik mermi doldurma sistemleri, Fırtına'ya yüksek ateş gücü sağlamaktadır.

47 ton muharebe ağırlığına sahip Fırtına Obüsü, 1000 beygir gücündeki motoru sayesinde her türlü arazi şartlarında hareket kabiliyetine sahiptir. 360 kilometre hareket sığasına sahip olup, süratle mevzi değiştirebilmektedir."

Fırtına, hareket halindeyken 30 saniye içinde atış görevine hazır olabiliyor. 1 dakika içinde 6 top atışı gerçekleştirebilen Fırtına, atış görevinin tamamlanmasının ardından 30 saniye içinde mevzi değiştirebiliyor ve böylece düşmanın karşı ateşine maruz kalma riskini minimum düzeye indiriyor.

Fırtına'nın ASELSAN tarafından geliştirilen özgün atış kontrol sisteminin en önemli özelliği, 8-25 kilometre arası mesafelere yapılan atışlarda farklı namlu açılarından ard arda atılan üç merminin, hedefe aynı anda ulaşması ile üç obüsün atış gücünü tek başına karşılayabilmesidir.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Ateş Destek Otomasyon Sistemi içindeki en önemli silah sistemlerinden olan Fırtına Obüsü, Türk Topçusunun ateş gücünü büyük ölçüde arttırmaktadır.

Yeni Nesil Atış Kontrol Sistemi, FIRTINA Obüsünün intikal, mevzilenme, atışa hazırlık, ateş idaresi ve atış kontrol işlemlerinin bilgisayar yardımıyla yerine getirilmesini ve diğer ateş destek unsurlarına sayısal entegrasyonunu sağlayan bir sistemdir.

Atış Kontrol Sistemi, ses veya veri haberleşmesi yoluyla gönderilen bir ateş emrinin obüs üzerinde alınmasından, merminin namluyu terk etmesine kadar geçen süre zarfındaki işlemleri gerçekleştiren birimlerden oluşmaktadır.

Fırtına obüsleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine alındığı günden itibaren aldığı birçok görevi başarı ile gerçekleştirmiştir.

Gelecek dönemde muharebe sahasındaki ve teknolojik alandaki gelişmelere uygun olarak “Yeni Nesil Atış Kontrol Sistemi” tasarlanmıştır.



Azerbaycan ve Özbekistan Dışişleri Bakanlıkları Siyasi İstişarelerde Bulundu

 


Azerbaycan Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlıkları arasında bir dizi siyasi istişare toplantısı daha Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te gerçekleştirildi.


Azerbaycan heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Samir Şerifov, Özbekistan heyetine ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Bobur Usmanov başkanlık etti.

Görüşmeler sırasında taraflar siyasi, ekonomik, ulaşım, kültürel, insani ve diğer ortak ilgi alanlarını görüştüler. Ayrıca uluslararası ve bölgesel örgütler içindeki iş birliğine ilişkin görüş alışverişinde bulundular.


Taraflar, ortak tarihi köklere, dile, dine ve geleneklere sahip iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin, devlet başkanlarının güçlü siyasi iradesi ve ortak çabaları sayesinde her geçen gün daha da geliştiğini vurguladı.


Karşılıklı güven ve saygıya dayalı stratejik ortaklık bağlarının düzeyini takdir eden ikili, üst düzey etkileşimlerin ikili ilişkilere önemli katkı sağladığını kaydetti.


Taraflar, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın (COP29) 29. oturumunun Azerbaycan'da düzenlenmesinin, ülkenin uluslararası alanda giderek artan etkisinin bir göstergesi olduğunu vurguladı.


Siyasi istişareler kapsamında Azerbaycan ile Özbekistan, hukuki çerçeve konusunda görüş alışverişinde bulundu ve iki ülke arasında geçmişten bu yana imzalanan belgelerin envanterini gözden geçirdi.

GÖKBEY İngiltere Semalarında HÜRJET 'siz Uçtu

 


Havacılık ve savunma sanayisinin dünyadaki en prestijli etkinliklerinden İngiltere’deki Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı'na katılan GÖKBEY helikopteri üç günde üç kez uçuş gösterisi yaptı.


Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen GÖKBEY, ilk yurt dışı uçuş gösterisini İngiltere'de gerçekleştirdi.

TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, Leonardo Helicopters AW139 ve Airbus Helicopters H160 ile aynı segmentte yer alan T628’in Avrupa pazarına değil, ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelere yönelik olduğunu söyledi.

Demiroğlu, “Avrupa pazarına çok fazla odaklanmıyoruz çünkü çok sayıda oyuncu var ve bu pazar kalabalık. Airbus orada, Leonardo orada ve dünyanın geri kalanına gidip bunları diğer pazarlara satmak için çok daha iyi bir şansınız varken o pazara girmek çok çaba gerektiriyor.” ifadesinde bulundu.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve diğer ihtiyaç sahibi makamların, genel maksat helikopteri ihtiyaçlarının özgün bir platform ile karşılanması hedefiyle yürütülmekte olan Özgün Helikopter Programı, 15 Haziran 2010 tarihinde toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi  kararı ile başlatılmıştır.

 

Program bütçesi ve takvimi 03 Ocak 2013 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi ile kararlaştırılmış ve 26 Haziran 2013 tarihinde SSM ile TUSAŞ arasında sözleşme imzalanmıştır.

 

En zorlu iklim ve coğrafyalarda dahi, yüksek irtifa ve yüksek sıcaklıkta, gece ve gündüz koşullarında etkin bir şekilde faaliyet gösterebilecek olan T625 GÖKBEY Genel Maksat Helikopteri, millî imkân ve kabiliyetler kullanılarak tasarlanmakta ve üretilmektedir. ATAK Programı süresince kazanılan bilgi, birikim, tecrübe ve yetenek havuzu temel alınarak başlanılan Özgün Helikopter Programı kapsamında, yapısal ve aviyonik sistemlerin yanı sıra, transmisyon, rotor ve iniş takımları gibi kritik öneme haiz sistemlerin tasarımları ve üretimleri de tamamen millî kaynaklar kullanılarak gerçekleştirilmektedir.


Helikopterin geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerini icra edebilecektir.

 

Yerli imkânlarla geliştirilip üretilen ilk Genel Maksat Helikopteri T625 GÖKBEY ilk uçuşunu 6 Eylül 2018 saat 06:00'da başarıyla gerçekleştirmiş olup 19 Nisan 2023 tarihinde T625 GÖKBEY helikopteri P1 Prototipi TEI tarafından millî imkânlarla geliştirilen ve üretilen TS1400 Turboşaft Motorları ile ilk test uçuşunu başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir.

 

Helikopterin, EASA (European Aviation Safety Authority) ve SHGM (Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü) tarafından sertifiye edilmesi ile ilgili çalışmalar program ile birlikte sürdürülmektedir.




HÜRJET LONRA'YA GÖNDERİLMEDİ


Dünyanın en prestijli havacılık etkinliklerinden biri olan Farnborough Havacılık Fuarı'na Hürjet uçağımızın da katılacağı çeşitli kaynaklarda yer almıştı. Ancak Farnborough Airshow kapsamında gösteri uçuşu yapacak olan HÜRJET’in son anda gelişinin iptal edilmesi, merak konusu oldu.


Fuarda TUSAŞ’ın HÜRJET’i gösteri uçuşu yapacaktı ama yoğunluk gerekçesiyle onay verilmediğini iddia edenler olduysa da bu iddiaların asılsız olduğu, Türk makamlarının kararıyla Hürjet'in gönderilmediği anlaşıldı.

Döviz Mevduatında Artış

 


1980 Öncesi ekonominin kara deliklerinden olan DÇM (Dövize Çevrilebilir Mevduat) uygulamasının yeni bir kopyesi olan KKM (Kur Korumalı Mevduat) uygulamasındaki kötü gidiş üzerine uygulamadan kademeli olarak çıkış başladı.

Bunun tabii bir sonucu olarak da yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hesapları bir haftada 1 milyar 473,70 milyon dolar artış gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan verilere göre, bir önceki hafta 163 milyar 689,3 milyon dolar olan yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 19 Temmuz ile sona eren haftada 165 milyar 163 milyon dolara geldi.

Gerçek kişilerin döviz mevduatları bir önceki haftaya göre 478,80 milyon dolar artarak 101 milyar 763,40 milyon dolar olurken, tüzel kişilerin döviz mevduatı 995 milyon dolar artarak 63 milyar 399,60 milyon dolara yükseldi.

Yurt içi yerleşiklerin parite etkisinden arındırılmış toplam yabancı para mevduatı 1 milyar 380 milyon dolar arttı. Parite etkisinden arındırıldığında gerçek kişilerin döviz mevduatları 349 milyon dolar artarken, tüzel kişilerin döviz mevduatları 1 milyar 11 milyon dolar artış gösterdi.

İran'ın El Koyduğu Tankerdeki Petrol Özelleştirilen TÜPRAŞ'ınmış

 


Irak’tan İzmir’in Aliağa ilçesine petrol taşıyan tankere, 11 Ocak'ta Umman açıklarında silahlı baskın düzenlenmişti.

Yunan armatör firması Empire Navigation ait Marshall Adaları bayraklı St. Nikolas isimli gemi, Türkiye Petrol Rafinerileri’nin (Tüpraş) Irak devlet petrol şirketi SOMO’dan satın aldığı ham petrolü taşıyordu. Türk personel bulunmayan tankerde, 18’i Filipinli olmak üzere 19 mürettebat bulunuyordu.

Geminin sahibi konumundaki Empire Navigation, gemiyle Umman açıklarında irtibatın koptuğunu açıklamıştı. Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları Kurumu ise gemiye silahlı kişiler tarafından baskın düzenlendiğine yönelik ihbar aldıklarını duyurmuştu.

Marshall Adaları bandıralı ham petrol tankeri daha sonra İran’ın Cask liman kentine götürülmüştü.

ABD, Türkiye'ye petrol taşıyan tankerin İran'da alıkonulmasına yönelik kınama yayımlamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, gemi ve mürettebatın derhal serbest bırakılması istenmişti.

Tüpraş'tan yapılan açıklamada, petrolün transferinin başka bir gemiye yapıldığına dikkat çekilerek şöyle denildi: "Irak devlet petrol şirketi SOMO’dan satın aldığımız yaklaşık 1 milyon varil ham petrolü taşıyan St. Nikolas gemisinin, 11 Ocak 2024 tarihinde Umman açıklarında İran makamlarınca alıkonulduğu daha önce kamuoyu ile paylaşılmıştı. 23-25 Temmuz 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen gemiden gemiye transfer operasyonuyla söz konusu ham petrolün tamamı şirketimizce geri alınmış olup, eylül ayında rafinerimize ulaşması beklenmektedir."

25 Temmuz 2024 Perşembe

Kazakistan ve Azerbaycan Arasında İstihbarat İşbirliği


 

Kazakistan ve Azerbaycan arasında savunma alanında askerî istihbarat iş birliğini öngören anlaşmanın onaylanmasına ilişkin karar taslağı, 23 Temmuz 2024 tarihinde kamuoyunun dikkatine sunuldu.

Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) tarafından gündeme taşınan haberde, tarafların savunma alanındaki istihbarat bilgilerinin karşılıklı paylaşımı, terör ve aşırılık yanlısı örgütler ve karşılıklı çıkarları ilgilendiren askerî olaylara müdahale, ortak muhabere eğitimlerinin düzenlenmesi ve farklı iş birlikleri alanlarında anlaşmaya vardığı belirtildi.

Anlaşma çerçevesinde elde edilen bilgilerin, bilgiyi sağlayan tarafın aleyhine kullanılamayacağı da vurgulandı. Ayrıca anlaşma, “İmzalanan Anlaşma çerçevesinde ülkeler arasında paylaşılacak bilgiler, ilgili bilgiyi sağlayan tarafın yazılı izni olmadan üçüncü bir tarafa açıklanamaz, verilemez veya devredilemez.” ifadelerini de içeriyor.

Anlaşmanın geçerlilik süresi ise beş yıl olacak.