08 Nisan 2024

Taşkent Uluslararası Havalimanı'nın Yeni Bölümler İnşasından Dolayı Bazı Kısıtlamalar Getirildi

 


Ana gidiş terminali önündeki birinci katın inşaatını içeren etabın Haziran 2024'te tamamlanması planlanıyor.

Özbekistan Havalimanları İşletmesinin bildirdiğine göre Taşkent Havalimanı topraklarında mevcut terminalin genişletilmesi amacıyla inşaat çalışmaları hızla yürütülüyor. Bu kapsamda terminal alanında güvenliğin sağlanması ve insanların bir araya gelmesinin engellenmesi amacıyla bir takım kısıtlamalar getirildi. 

Dış hatlar terminali otoparkının yanında taksi ve turist otobüsleri de dahil olmak üzere araçlar için ayrı bir yolcu indirme/bindirme şeridinin bulunduğu kaydedildi. Yolcu bekleyenlerin bu koridorda kalma süresi 10 dakikayı geçmemelidir. Daha uzun süre durması gereken araç sürücüleri otoparkı kullanacaklardır.

Ayrıca yeniden inşa çalışmaları sebebiyle Taşkent Uluslararası Havalimanı'nın gidiş salonunda yolcu uğurlamaya gelenlerin erişimi geçici olarak sınırlandırıldı. İstisnai olarak hamile kadınların, çocuklu kadınların, yaşlıların ve engellilerin terminale girişine izin verilmektedir. Salona girecek olanların kimlik belgesine sahip olmaları ve görevlilere kimlikibraz etmeleri gerekmektedir.

Ana gidiş terminali önündeki birinci katın inşaatını içeren etabın Haziran 2024'te tamamlanması planlanıyor.

Türkmenistan Doğalgazının Özbekistan Üzerinden Tacikistan'a Ulaştırılması Teklif Edildi

Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı ve eski devlet başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov, Tacikistan Başbakanı Kohir Rasulzade ile yaptığı görüşmede Türkmenistan'da üretilen elektrik enerjisi ve doğal gazın Özbekistan üzerinden Tacikistan'a gönderilmesini önerdi.

Türkmenistan'ın basınına göre, Türkmen Gurbangulı Berdimuhamedov, Türkmenistan'ın elektrik enerjisi alanında işbirliği tecrübesine sahip olduğunu kaydetti. Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı, ülkenin bu tür ilişkileri yeniden kurmaya ve bunları düzenli olarak yürütmeye, elektrik enerjisi ve doğal gaz iletiminin teknik, organizasyonel ve diğer konularını ayrıntılı olarak tartışmaya hazır olduğunu doğruladı.

Görüşmede Özbekistan'dan uzmanların da katılımıyla üçlü bir toplantı düzenlenmesinin uygun olduğu kanaatine varıldı. Toplantıda Türkmenistan'ın, Türkmen petrol ürünlerinin ihracatı alanında Tacikistan ile işbirliği yaptığı ve Tacik tarafının istekleri doğrultusunda ihracat hacmini artırmaya hazır olduğu vurgulandı.

GurbangulıBerdimuhamedov kırsal-sanayi kompleksi alanındaki ilişkilerin derinleştirilmesi imkanlarını değerlendirmeyi ve bu konuyu iki ülkenin özel şirket temsilcileri ve girişimcilerinin katılımıyla hayata geçirmeyi teklif etti.

Toplantının sonunda Türkmenistan Halk Konseyi Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov ve Başbakan Kohir Rasulzade, iki ülke arasındaki eşit, karşılıklı fayda sağlayan iş birliğinin dost halkların refahı için gelecekte daha da güçlendirileceğine olan güvenini dile getirdi.

07 Nisan 2024

Kripto Piyasası Nereye Gidiyor?

 


Önce Bitcoin...

İlk olarak 2008 yılında Satoshi Nakamoto tarafından bir Whitepaper ile dünyaya tanıtılan ve geleceğin para birimi olacağı iddia edilen Bitcoin’in (BTC) 2009’da icadından bu yana fiyatında büyük değişimler yaşandı. Başlangıçta değersiz olan bir Bitcoin, ekonomik gelişmelerin ardından yıllar sonra rekor kıran değerlere ulaştı.

Geçen yıllarda 50.000 ABD dolarına yükselen ve sonra 20.000 ABD doları seviyelerine kadar düşen Bitcoin önce kendini toparladı ve 30.000 dolar seviyesini yakaladı. 

Yükselişini sürdüren Bitcoin 70.000 ABD doları seviyesine tırmandı.

Bitcoin, uzun zamandir hepimizin gündemini meşgul eden bir konu. Buna rağmen Bitcoin’in hayatimiza nasil girdiğini anlatmak oldukça zor. Hatta Bitcoin’in ne oldugu konusunda hala soru isaretleri ve belirsizlikler mevcut. İyi kurulu sistem kendi yolunu çizer düsturunun canlı bir örnegi olarak Bitcoin ve kripto paraları gösterebiliriz. 

Kökeni şifreleme kadar eski olan, 2008 yilinda yayımlanan bir makaleyle adını işittiğimiz Bitcoin, Amerika’da baslayıp dünyayi kasıp kavuran 2008 küresel krizinden beri ekonomi gündemindeki yerini koruyor. Dünyadaki para trafiğinin paranın patronu olan merkez bankaları olmadan yürümemesine en büyük eleştirel eylem süphesiz kripto para sistemi ve Bitcoin olmustur. Kripto para akışı özelinde Bitcoin için kendi kurallarina göre mali akış sağlayan, bağımsız sunuculardan beslenen bir yazılım sistemi diyebiliriz. Bu sistem araciligiyla anonim kimliğinizi koruyarak mali islemlerde bulunabilir, olusturduğunuz cüzdanla herhangi bir denetime girmeksizin para akışı gerçekleştirebilirsiniz. Bu bağımsız özellik zaman zaman kara para sahiplerinin ve kanun dışı kazanç elde edenlerin de işine yarıyor.

Dönem dönem Bitcoin değerlerinde dalgalanmalar yaşansa da günümüze kadar değerini sürekli katladı ve 2021 yilinin ilk yarısında rekor tazelemeyi basardı. Bitcoin, 2021 yılındaki boğa piyasasının zirvelerinde durgunlaşırken, yatırımcılar daha büyük zirveleri beklemeye devam ediyor. Fiyatın 73.777 dolara kadar çıkmasıyla birlikte geçen yıl 30.000 dolara bitcoin alanlar servetlerini katladılar. Ancak bir gecede geçen yıla dönmeleri de mümkün.

Pi Coin'de Denizler Dalgalı

Kripto dünyasına henüz girmemiş ama girmeye hazırlanan Pi coinde ilginç gelişmeler oluyor: Pi coin merkez takımı açık ağa geçmediklerini, Pi alım satımı yapılamayacağını defalarca beyan ettikleri halde bazı borsa ve siteler müşterilerine hayali Pi coin sattılar. 1 ABD dolarından 300 ABD dolarına kadar fiyatlar ortaya çıktı.

Son zamanlarda Pi coin üreticilerine Çinli dolandırıcılar ve bu alım satıma kapalı olma durumundan istifade etmek isteyenler musallat oldu. 

Üreticilerin cüzdanlarını dolandırıcılık yaparak, düşük ücretler ödeyerek veya hackerların metodlarıyla boşaltanlar, Pi coin cüzdanlarını şişirmeye devam ederken üreticiyi korumakta kararlı olan Pi merkez takımı bu hızla şişen cüzdanları bloke etti. Bu sert adımı beklemeyen borsa, site ve yasa dışı alım satım yapanlar sitelerinde 30-40 ABD doları değerinde gösterdikleri Pi coinin değerini hızla 1 ABD dolarının altına çektiler. Bu hamleleri de işe yaramadı. Çünkü Pi coin henüz açık ağa çıkmamıştı. Merkez takımı alım satımlardan rahatsızdı.

Görünen odur ki açık ağa geçtiğinde Pi coin kripto piyasasında önemli bir aktör olacak. Belki Bitcoin ve Ethereum ile boy ölçüşmesi için erken ama çevreci üretim tekniği ve üyelerin dahil olacağı ekosistemle oldukça etkili olacak gibi...

06 Nisan 2024

Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması

 


TRT tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen 'Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması'nın büyük finali Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğinde Beştepe'de gerçekleştirildi.

Final programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarışmaya katılan bütün yarışmacıları kutladı, emek ve gayretleri için jüri üyelerini de tebrik etti.

“Kur’an-Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”, bu yıl da Ramazan ayının manevi havasına ayrı bir değer katıp izleyicilere Kur’an ziyafeti yaşattı. 

Final gecesinde yarışmanın sunuculuğunu Bekir Köse üstlenirken Dr. Mehmet Ali Sarı, Osman Egin ve Halil Necipoğlu ise jüride yer aldılar. 

“Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” sekizinci sezonda Hafız Muhammed Esed Can, 7 finalistin arasında birinciliğe layık görülen isim oldu. Yarışmada ikinciliği Süleyman Talha Cuhadar, üçüncülüğü ise Duhan Berkan Karadeniz elde etti. Dereceye girenler ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldılar.

Ukrayna İnsansız Hava Araçları Kullanarak Rus Hava Üssüne Saldırı Düzenledi

 


Rus Telegram kanalları ve bölge valisi Vasily Golubev'in haberine göre, Ukrayna, Rusya’nın Rostov bölgesindeki Morozovsk hava üssüne saldırı düzenledidi. Saldırıda en az 6 Rus savaş uçağının imha edildiği bildiriliyor.

Golubev, dronların 5 Nisan akşamı saldırdığını belirterek, Rus hava savunmasının 40'tan fazla hedefi vurduğunu iddia etti.



Hava üssünde Su-34 bombardıman uçakları ve Su-27 avcı uçaklarının konuşlandırıldığı öğrenildi. Ukrayna tarafından düzenlenen operasyon sonucu en az 6 Rus savaş uçağının imha edildiğini ve 8 savaş uçağının zarar gördüğü de gelen bilgiler arasında. Ayrıca yaklaşık 20 Rus askeri de saldırıda yaralandı veya hayatını kaybetti.

Rostov yetkilileri, 4 Nisan'ı 5 Nisan'a bağlayan gece Rostov bölgesindeki Morozovsk Hava Üssüne insansız hava araçları (İHA) ile saldırıldığını bildirdi. Yerel sakinler bir dizi İHA gördüklerini ve 60'a yakın patlama sesinin duyulduğunu haber verdiler.

Türkmenistan Cumhurbaşkanı, Türkmenistan-ABD İş Konseyi İcra Direktörü ile Görüştü

Tğrkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov


Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov, Perşembe günü Aşkabat'ta Türkmenistan-ABD İş Konseyi İcra Direktörü Eric Stuart ile bir araya geldi.

Toplantıda Eric Stuart, ABD iş dünyasının önemli ekonomik potansiyele sahip Türkmenistan'la verimli bağları ilerletme konusundaki kararlılığını doğruladı.

Devlet Başkanı, Stuart'ın Aşkabat'a yaptığı mevcut ziyaretin muhtemel işbirliği alanlarını tartışmak için değerli bir fırsat sağlayacağına olan güvenini dile getirdi ve verimli müzakereler diledi.

Başkan Berdimuhamedov, Türkmenistan'daki ekonomik fırsatların etkin bir şekilde değerlendirilmesinde Amerikan şirketlerinin katkılarına da değinerek, Boeing, General Electric, John Deere ve Case New Holland gibi büyük şirketlerin uzun yıllardır Türkmenistan'da önemli projeler hayata geçirdiğini kaydetti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhamedov, Türkmenistan'ın ABD şirketleriyle etkin işbirliğini geliştirme konusundaki istekliliğini vurguladı ve İş Konseyi'nin spesifik önerilerini değerlendirmeye hazır olduğunu ifade etti.

Gösterdiği güven için Devlet Başkanı'na derin şükranlarını ifade eden Stuart, ABD iş dünyasının gelecek vaat eden Türkmen pazarındaki konumunu güçlendirme ve yeni ortak projelerin uygulanmasına katılma konusundaki kararlılığını yineledi.

Toplantının sonunda Başkan Serdar Berdimuhamedov ve Eric Stuart karşılıklı sıcak dileklerde bulunarak, yılların olumlu deneyimine dayanan ikili ekonomik ortaklığın uzun vadede karşılıklı yarar sağlayacak şekilde dinamik bir şekilde gelişmeye devam edeceğine olan güvenlerini dile getirdiler.

05 Nisan 2024

Beklenen Yeni Altay Tankının Özellikleri

 

ALTAY

Daha önce OTOKAR tarafından prototipleri üretilen ve testleri geçen; seri üretimi BMC firmasına verildikten sonra Almanya'nın motor satışına izin vermediği Altay tankının Güney Kore'den alınacak motorlarla devam etmesine karar verilmişti.

Otokar'ın Altay Prototipi:



Bu arada BMC firmasında da bir değişim yaşanmış; Ethem Sancak'ın hisselerini Tosyalı Holding'e devrettiği haber verilmişti. BMC'nin hisselerinin çoğunu daha önce Katarlılar almıştı.

23 Nisan 2023 tarihinde düzenlenen tören ile ilk 2 adet Yeni ALTAY Tankı, kalifikasyon testlerinde kullanılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmişti. Teslim edilen 2 adet Yeni ALTAY ile çok zorlu şartlarda, 1.5 ila 2 yıl sürmesi planlanan saha testleri gerçekleştirilecekti. Testlerin olumlu geçmesi durumunda ise Yeni ALTAY’ın seri üretimine, 2025 yılında başlanılması planlanıyordu.



Geçen yıl (2023) Kasım ayında medyada yer alan bir habere göre yeni Altay tankı için Güney Kore'den 85 motor getirilmişti. O günlerde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Altay Tankı” ile ilgili çalışmaların devam ettiğini belirterek, proje kapsamında toplam 250 tank üretileceğini ifade etmişti. Yerli motor üretilene kadar güç grubunun Güney Kore’den temin edileceğini aktaran Güler, “Güney Kore bize 85 tane veriyor. 165 tanesi de yerli güç grubuyla yapılacak.” ifadelerini kullanmıştı.

Altay tankı yivsiz setsiz 120 mm L55 kalibrelik ana silahı ve en güncel teknolojiye sahip birimlerden oluşan Volkan II Atış Kontrol Sistemi ile teçhiz edilmiştir. Yeni ve modern teknolojiye sahip Atış Kontrol Sistemi ile kullanıcısına yüksek İlk Atımda Vuruş imkanı sağlamaktadır.

ALTAY Tankı sınıfındaki tüm tankların üstün hareket kabiliyeti özelliklerine ek olarak, sahip olduğu hidropnömatik süspansiyon sistemi sayesinde otomatik palet ayarı ve seviyelendirme yapabilmektedir.

Altay Tankı’nın reaktif ve kompozit bileşenlerden oluşan Zırh Sisteminde kullanılan ileri teknoloji zırh malzemeleri ve gelişmiş alt sistemler sayesinde minimum ağırlık ve hacimde yüksek seviyede koruma sağlanmaktadır. Pasif ve reaktif zırhlara ilave olarak, AKKOR Aktif Koruma Sistemi entegrasyonu da yapılarak hibrit koruma konsepti uygulanmıştır.

Altay tankı, Tank Komuta Kontrol Bilgi Sistemi vasıtası ile mürettebatına diğer alt sistemlerden elde edilen bilgileri işleyerek araç hakkında gerekli bilgileri zamanında sağlayabilmektedir. Altay tankı diğer tanklar ve daha üst seviyedeki komuta kontrol unsurları ile kesintisiz veri alışverişinde bulunurken, TSK’nın kullandığı diğer komuta kontrol sistemleri ile de uyumlu olarak çalışabilmektedir.

Almanların ambargo uygulamadığı iddiaları:



Kazakistan ve Özbekistan Devlet Başkanları Hive'de Buluştu

 


Kazakistan Devlet Başkanı Kassım-Jomart Tokayev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyayev, Özbekistan'ın tarihi Hive kentinde görüştüler.

Kassım-Jomart Tokayev ve Şevket Mirziyayev, Kazak-Özbek stratejik ortaklığının daha da geliştirilmesini tartıştılar.

İslam medeniyeti ve mimarisinin bir hazinesi olan Hive'deki toplantının sembolik niteliğine vurgu yapan Kazakistan Cumhurbaşkanı, ikili işbirliğinin bütün alanlarda başarılı bir şekilde geliştirildiğini söyledi.

Tokayev'in belirttiği gibi, her iki ülkenin hükümetleri varılan anlaşmaların uygulanması üzerinde aktif olarak çalışıyor, ilgili yol haritalarını aşamalı olarak hayata geçiriyor ve imzalanan anlaşmalar ve ticaret sözleşmeleri üzerinde çalışmalar yürütüyor. Karşılıklı ticaret cirosu iyi bir performans gösteriyor.

Geçtiğimiz yılın ardından ülkeler arasındaki ticaret 4,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Ülkeler sanayi, enerji, ulaştırma ve lojistik, tarım gibi alanlarda ortak projeler yürütüyor. Bugün itibarıyla portföyde toplam yatırım hacmi 2,5 milyar ABD dolarını aşan ve 13 binin üzerinde istihdam yaratan 60 ortak proje yer alıyor. Uluslararası endüstriyel işbirliği merkezinin inşasına yönelik proje başarıyla ilerliyor.

Kazak lider, Kazak-Özbek ikili  iş birliğinin hayati bir ihtiyaç olduğunu ve ülkelerinin sürdürülebilir kalkınmasını sağlamanın ancak birlikte mümkün olabileceğini söyledi. Bu bağlamda Kazakistan Devlet Başkanı, 2023 Kazakistan-Özbekistan Stratejik Ortaklık ve İttifak Programının kabul edilmesini destekledi.

Toplantı sırasında Başkanlar, daha fazla karşılıklı ticaret, enerji, ulaştırma, su yönetimi ve bilişim sektöründe işbirliği de dahil olmak üzere ekonomik işbirliğinin geniş bir yelpazesine ilişkin görüş alışverişinde bulundu. Kültürel ve insani bağların geliştirilmesine ve Kazakistan ile Özbekistan'ın eşsiz turizm potansiyelinin ortaya çıkarılmasına özel önem verildi.

Tokayev ve Mirziyoyev ayrıca bölgesel gündemi tartıştılar ve uluslararası kuruluşlar içinde ortak hareket etme imkanlarına ilişkin hususları paylaştılar.

Belediyelerdeki Son Günlerde Yeni İhaleler - Son Vurgunlar



Türkiye bir mahalli seçim fırtınasını daha geride burakırken itirazlar, kavgalar, iptaller birbirini kovaladı. Bu gürültüler arasında birileri "malı götürme"ye devam etti: 

31 Mart yerel seçimlerinde CHP'nin adayı Eren Ali Bingöl, yüzde 50.92 ile, 4. dönem aday olan AKP'li Şadi Yazıcı'yı geride bırakarak Tuzla Belediye Başkanı seçildi. Mazbatanın verilme sürecinin geciktiğine yönelik tepkiler başlarken, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Saraçhane'deki konuşmasında mazbatanın neden verilmediğini sorarak, belediyenin seçim sonrasında 2 Nisan günü 62.5 milyonluk ihale sözleşme yaptığını söyledi. İmamoğlu "İBB müfettişlerini görevlendirdim ihaleyi veren de alan da rahat olmasın, bire bir takip edeceğim" derken, mazbata 4 Nisan'da Eren Ali Bingöl'e verildi.

İddialara göre ihaleler arasında ‘Anne çocuk eğitim merkezi ile kadın koordinasyon merkezi kursiyerlerine dağıtılmak üzere kadın kol saati alımı’ ihalesi de var. Sözleşme 27 Mart’ta imzalandı. Sözleşmenin tutarı 1 milyon 817 bin lira.

Hoş geldin bebek ve Tuzla’ya hoş geldin projeleri kapsamında hediye seti alımı ihalesi. Sözleşme 2 Nisan’da imzalandı. Sözleşmenin tutarı 2 milyon 943 bin lira.

Bingöl, basında yer alan ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da dile getirdiği, 2 Nisan'da yapılan ihale sözleşmesiyle ilgili de konuştu. "2024 yılı park yapımı, park revizyonu, saha yapımı ve revizyonu işleri, fidanlık muhtelif malzeme alımı" başlığıyla yapılan 62 milyon 458 bin TL'lik sözleşme ve benzer iddialar hakkında konuşan Bingöl, çok sıkı bir denetleme yapılacağını ifade etti. Bingöl konuşmasında şunları söyledi:

"Mazbatayı yeni aldık. İBB Başkanımız da ifade etti, yakında İBB Teftiş Kurulu da denetleme süreçlerine başlayacak. Hem 62.5 milyon TL'lik son ihale öncesindeki, pazartesi gününden mazbatayı aldığımız şu dakikaya kadar olan süreç çok sıkı bir şekilde denetleniyor olacak."

Üsküdar da Tuzla'dan geri kalmadı: Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda (EKAP) yer alan bilgilere göre Üsküdar Belediyesi, 15 Mart’ta ‘Baskılı porselen kupa alımı’ isminde bir ihaleye çıktı. 4 milyon 704 bin lira tutarındaki ihalenin sözleşmesi 2 Nisan’da yani CHP’li başkanın görevi devralacağı vakitten hemen önce imzalandı. Teknik şartnamede ihalenin amacı şöyle anlatılıyor: “Üsküdar Belediyesi başkanlık makamına gelen ziyaretçilere, belediyemiz tarafından yapılan etkinliklere ve Valide Sultan Gemisi’nde yapılan gemi turlarına katılan vatandaşlara hediye olarak verilmek üzere baskılı porselen kupa alımı işi.” Şartnameye göre 84 bin kupa alınacak. Kupaların üstünde “İyi ki Üsküdar var” diye yazacak. İhaleyi ‘Sembol Amblem Dekoratif Eşya Sanayii ve Ticaret AŞ’ kazandı. 

31 Mart mahalli seçimleri öncesinde AKP’li belediyeler sık sık tartışmalı uygulamalarla gündeme geldi. Üsküdar Belediyesi de tartışmalı ihaleler ve kamu kaynaklarının satışlarıyla bu belediyeler arasında ilk sıralarda yer aldı. Yerel seçimlerde Türkiye genelinde hezimete uğrayan AKP, Üsküdar Belediyesi’ni yüzde 49.91 oy alan CHP’nin adayı Sinem Dedetaş’a kaybetti. AKP’nin adayı, halihazırdaki Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ise 42.38’de kaldı. Belediyenin AKP’de olduğu son günlerde de Üsküdar’da yandaşa ihale dağıtmaya devam edildi. Belediyenin 11 Mart’ta “suböreği” alımı için çıktığı ihalenin sonucu dün yayımlandı. Buna göre 1 milyon 920 bin TL’lik ihaleyi “Oviya Gıda Unlu Mamuller İnşaat” isimli şirket aldı.  Cumhuriyet gazetesinde yer alan iddiaya göre söz konusu şirketin ortakları arasında 2015’te AKP’den İstanbul milletvekili adayı olan Hakkı Şanlı yer alıyor. 

Geçen dönemde İBB'de de müfettişler yolsuzluk incelemelerine başlamıştı. Ancak İçişleri Bakanlığı dosyalara el koydu ve yolsuzlukların üstü kalın örtülerle örtüldü.

Türkiye Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA)'dan Çekildi

Türkiye, alınan kararla ‘Avrupa Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması’ndan çekildi. Karar, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlülüğe girdi.

Konuyla ilgili olarak Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararında, “19/11/1990 tarihinde Paris’te imzalanan ve 1/7/1992 tarihli ve 92/3250 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Hakkında Antlaşma (AKKA)”nın Türkiye Cumhuriyeti ile Antlaşmanın tarafı diğer devletler arası da 8/4/2024 tarihinden itibaren uygulanmasının durdurulmasına, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 3 üncü maddesi gereği karar verilmiştir.” ifadelerine yer verildi.

AKKA, imzacı ülkelerin topraklarında bulundurabilecekleri askeri ekipmanın miktarını ve konumunu belirleyen detaylı bir rejim içermektedir. Anlaşma, sınırlı sayıda askeri birimi ve teçhizatın belirli bölgelerde bulunmasına izin vermektedir. Böylelikle, aşırı askeri yığılmalardan kaynaklanabilecek gerilimlerin azaltılması ve savaş tehlikesinin azaltılması hedeflenmektedir.

Rusya Federasyonu, NATO genişlemesinden kaynaklanan güvenlik endişelerini gerekçe göstererek, AKKA yükümlülüklerini, tek taraflı bir kararla 2007’de askıya almıştır. Antlaşma halen Rusya Federasyonu dışındaki 28 Taraf Devlet tarafından (Türkiye hariç) uygulanmaktadır. 

1990 yılında Paris’te imzalanan ve Temmuz 1992’de yürürlüğe giren Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması (AKKA) (Treaty on Conventional Forces in Europe – CFE) NATO ve Varşova Paktı arasında imzalanmıştır. Antlaşma zırhlı muharebe araçları, muharebe tankları, savaş uçakları, toplar ve saldırı helikopterlerini içeren toplam beş konvansiyonel silah kategorisinde sayıca indirimi, karşılıklı bilgi paylaşımını ve her bir kategori için de anlaşmaya taraf olan ülkeleri bağlayacak sınırlamaları içermektedir. Antlaşma coğrafi olarak Avrupa’nın Atlantik kıyılarından başlayıp Sovyetler Birliği’nin Ural Dağları’na kadar olan bölümü kapsamaktadır. Antlaşmaya taraf olan ülkeler, anlaşmanın uygulanması ve belirlenen hedeflerine ulaşmasından sonra da güvenlik ve istikrarın temini için birlikte çalışmayı ve her türlü çabayı göstereceklerini taahhüt etmişlerdir. Antlaşmanın 2. maddesi beş kategoride belirlenen silahların neler olduğunu açıkça ifade etmektedir. Anlaşmanın 3, 4, ve 5. bölümlerinde tarafların tabi olacağı sınırlamalar rakamlarla ifade edilirken ilerleyen bölümlerde de indirimlerin kapsamı ve nasıl yapılacağını açıklayan ifadeler bulunmaktadır. Antlaşmanın ek protokolleri, indirime tabi olacak silahların envanterini çıkarırken, imha veya görev dışı bırakma süreçlerinin nasıl yürütüleceğini ve devletlerin tabi olacakları usulleri açıklamaktadır. AKKA Antlaşması’nın her iki taraf için toplam olarak getirdiği rakamsal sınırlamalar, muharebe tankları için 40.000, zırhlı muharebe araçları için 60.000, toplar için 40.000, savaş uçakları için 13.600 ve taarruz helikopterleri için de 4000’dir. Deniz üzerindeki tüm donanma unsurları bu Antlaşma kapsamı dışında bırakılmıştır. Öte yandan, kuvvet indirimi sürecinde bahsi geçen askeri ekipmanın satılması yasaklanmış, yok edilmesi veya barışçıl amaçlarla kullanılabilecek hale getirilmesi karara bağlanmıştır. AKKA Antlaşması sadece rakamsal sınırlamalar üzerinde durmamış ve Antlaşmanın uygulanacağı birbirine geçen dört bölge belirlemiş ve bu sayede taraf ülkelerin kuvvet indirimleri neticesinde yapacakları kaydırmaların belli bir alanda toplanmasının önüne geçmek hedeflenmiştir.

Sovyetler Birliği’nin 1991 sonunda resmen dağılması ve sonrasında ortaya çıkan gelişmeler AKKA’nın  yeniden gözden geçirilmesini gerektirmiştir. Eski Doğu Bloku ülkelerinin birer birer NATO’ya üyelik başvurmaları ve Birinci Çeçenistan Savaşı sırasında Rus Ordusu’nun verdiği kayıplar, Rusya’nın AKKA’nın değişen koşullara göre yeniden ele alınması yönündeki talepleriyle sonuçlanmıştır. Bu doğrultuda, 1996 yılında AKKA Anlaşması’nın kanat bölgeleri üzerinde düzenlemeler yapılarak Rusya’nın arttırım talepleri karşılanmıştır. Fakat yakın çevresinde yaşanan istikrasızlıklar ve silahlı çatışmaların yanı sıra NATO’nun coğrafi alanını genişletmeye başlaması, Rus tarafında konvansiyonel üstünlüğün yeniden tesis edilmesinin gerekliliğini göstermiştir. Rusya’nın şikâyet ve taleplerini dikkate alan NATO ülkeleri 1996 ile 1999 arasında AKKA’nın yenilenmesi görüşmelerini sürdürmüşlerdir. 1999’da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İstanbul Zirvesi sırasında AKKA’nın güncellenen versiyonu taraflarca imzalanmış ve Antlaşma Soğuk Savaş sonrası şartlarına uyarlanmıştır. Antlaşmaya getirilen en önemli yenilik, blok siyasetinin gerektirdiği ülke gruplarının ortadan kalkması ve her ülke için ulusal ve ülkesel kısıtlılıkların getirilmesidir. Antlaşmada ulusal kısıtlılıklar, o devletin belirlenen alanda bulundurabileceği ve Anlaşmaya tabi olan silah tavan sayısını belirlerken, ülkesel kısıtlılıklar da o ülkede bulunabilecek ittifak veya diğer ülkelere ait silahlara birlikte bulunabilecek toplam silah tavan sayısını ifade etmektedir. Yenilenmiş AKKA ile Antlaşmaya taraf devletlere askeri tatbikatlar veya geçici durumlar için ülkesel kısıtlılıkları belli oranlarda aşma imkânı verilmiştir ancak geçici durumun ne olduğu konusu muğlak kalmıştır. 

AKJA, günümüzün jeopolitik gerçekleriyle ve gelişmekte olan konvansiyonel silah teknolojileriyle bağdaşmamaktaydı. Aksayan taraflarına rağmen AKKA, Avrupa’daki silahsızlanma ve silahların yayılımını engelleme çabalarının konvansiyonel silahlarla ilgili alanındaki en kapsamlı ve en geniş katılımlı Antlaşma idi. Güvenlik analistleri Antlaşmanın çökmesinin Avrupa’da maliyetli ve yüksek riskli yeni bir silahlanma yarışını tetikleyebileceğinden endişe etmekteydiler.

Rusya tarafından uygulanmayan, Yunanistan tarafından dikkate alınmayan bu anlaşma fiilen Türliye'nin aleyhine işlemekteydi. 



Irak’ta Türkmen Lidere Suikast

 


Irak’da Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Kerkük'ün Kifri ilçesinde 31 Mart 2024 tarihinde Türkmen lidere PKK terör örgütü tarafından Türkmen lidere suikast gerçekleştirildi. Saldırıda Türkmen lider Hüseyin Alloş Bayatlı insansız hava aracı ile düzenlenen saldırı sonucunda şehid edildi.

Irakta yaşayan Bayat boyu mensuplarının lideri olan ve mücadeleci kimliği ile tanınan Türkmen lider Bayatlı'nın uzun süreden beri terör örgütü PKK tarafından takip edildiği öğrenildi. 

Irak Türkmen Cephesi Kifri İl Başkanı Sezgin Bayatlı’nın da amcası olan Hüseyin Bayatlı’ya yapılan saldırı, Kerkük’de büyük tepki topladı.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Hasan Turan, Hüseyin Alloş’un aile yakınları, çok sayıda yetkili ve vatandaşların katılımı ile Hüseyin Alloş Kifri'de toprağa verildi.

Irak Parlamentosu Türkmen Grubu Başkanı Erşat Salihi konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kanın yerde kalmayacak şehidim… Irak İçişleri Bakanı’na yaptığımız çağrı neticesinde şehit Hüseyin Bayatlı’nın katillerinin bulunması adına; Olayın incelenmesi için üst düzey bir komisyon kurulacak. Katiller yakalanıp, hak ettikleri cezayı alacak" ifadelerini kullandı.

04 Nisan 2024

NATO Dışişleri Bakanları Toplantısında Ukrayna’ya Verilecek Askerî Destek Gündemde

 

NATO

Ukrayna'nın müttefik ülkelerinin dışişleri bakanları, Brüksel'deki NATO karargahında bir araya gelecek. İki gün sürecek toplantıda temmuzda Washington'da yapılacak zirvenin hazırlıkları, Ukrayna'ya desteğin artırılması ve NATO'nun 75. kuruluş yıl dönümü kutlaması görüşülecek.

İlk günkü toplantıların ardından bakanlar, yarın NATO'nun kuruluşunun 75'inci yıl dönümü için yapılacak törene katılacak. Bakanlar, ikinci günde NATO-Ukrayna Konseyi Toplantısı'na katılacak. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, mevkidaşlarına son durumla ilgili bilgi verecek.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, toplantı öncesinde basına yaptığı açıklamada "Ukrayna'nın acil ihtiyaçları var. Destek sağlamadaki herhangi bir gecikmenin savaş alanında sonuçları olacaktır. Bu nedenle desteğimizin dinamiklerini değiştirmemiz gerekiyor" dedi.

Müttefik dışişleri bakanlarının, Ukrayna'ya askerî desteği güvenilir ve öngörülebilir hale getirmeyi görüşeceklerini dile getiren Stoltenberg, "Desteğimizi sürdürmek için çok yıllı bir mali taahhüdü de tartışacağız. Bu toplantı Washington Zirvesi'ne hazırlanırken, bu konularda fikir birliğine varılması için zemin hazırlayacak" değerlendirmesini yaptı. 

Stoltenberg basına yansıyan, müttefiklere 100 milyar dolarlık Ukrayna fonu oluşturulmasını teklif edeceği yönündeki haberlere ilişkin "Teklifin ayrıntılarına girmeyeceğim. Desteği daha sağlam, daha öngörülebilir hale getirmek amacıyla NATO çerçevesinde desteğimizi kurumsallaştırmanın yollarını tartışıyoruz. Bugün ve yarın yapılacak toplantıda nihai karar alınmayacak. Umarız fikir birliğine doğru ilerleyeceğiz ve ardından zirveye kadar bir anlaşmaya varacağız"  açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile "yükselen uluslararası krizi" görüşmek için 2 Nisan'da Paris'e gelmişti. Ayrıca Blinken, Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne ile bir araya geldikten sonra ortak basın toplantısı düzenlenmişti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken “Müttefiklerin Vilnius'ta belirttiği gibi Ukrayna NATO üyesi olacak. Bizim için mesele bu sonuca varmak için iyi ve net bir yol haritasına sahip olmaktır ve 75. yıl dönümü için yapılacak NATO zirvesinin bu yol haritasını nasıl oluşturabileceğimize oldukça odaklanmış ve oldukça somut olacağına inanıyorum. Veya başka bir imajı kullanırsak, köprü, Ukrayna'nın NATO üyesi olmasını sağlamak için gerekli köprüdür” diye cevap vermişti.

TCG Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi (LHD) ve Özellikleri

 

Anadolu-1

Uçak gemisi değil ama uygun uçak olsa kullanabileceği söyleniyor. Çok maksatlı amfibi hücum gemisi olarak tanımlanıyor. Bazıları kafalarına göre insansız hava aracı (İHA) gemisi de diyor ama insansız hava araçları için bu kadar büyük bir gemi fazla. Pisti ise bir çok insansız hava aracı için bile kısa... 

1990’lardan itibaren havuzlu çıkarma gemisinin hayalini kuran Türkiye, Nisan 2007’de bilgi istek dokümanı yayınladı ve BİD’e yerli-yabancı 31 şirket cevap verdi. 2 yıla yakın değerlendirmenin ardından Şubat 2010’da 7 yerli şirkete ‘teklife çağrı dosyası’ yayınlandı. 3 yerli şirket yabancı ortaklıkları ile tasarladığı gemiler ile teklife çağrı doyasına cevap verdi. TCG ANADOLU’ya giden yolda TCG Levent gibi tasarımlar gözden geçirildi. Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi, LHD (Landing Helicopter Dock) Gemisi TCG Anadolu’nun yapım çalışmaları Sedef Tersanesi tarafından gerçekleştirildi. 232 metre uzunluğundaki savaş gemisinin tasarımında, İspanyol askeri gemisi Juan Carlos I esas alındı.

İspanya'dan alınan projede Türkiye kendi istekleri yönünde bazı geliştirmeler yaptı. Örneğin yaklaşık 70 ton deplasmanı olan Milli Altay Tankı'nın gemi içine yerleştirilebilmesi ve bu alanda gerekli manevraları yapabilmesi sağlandı.

Türk donanmasının ihtiyaçları doğrultusunda yapılan TCG Anadolu toplam 8 adet helikopter taşıyabilecek kapasitededir. TCG Anadolu’da ameliyathane, ağız sağlığı birimleri ve yoğun bakım biriminin de dahil olduğu  35 tedavi kapasiteli askerî hastaneye sahip olacak. TCG Anadolu gemisinden iniş ve kalkış yapabilen İHA ve SİHA araçlarının dışında HÜRJET uçağının da bu gemiye iniş yapabilmesi planlanmıştır. HÜRJET uçağı Jet eğitim ve hafif taaruz uçağıdır.  Tek motorlu tandem ve modern aviyonik süite sahip kokpiti ile üstün performans özelliklerini kullanmak üzere tasarlanmıştır. HÜRJET geniş görev yelpazesi, silahlı donanımı ve üstün faydalı yük kapasitesi ile muharebe alanlarında önemli bir güç unsurudur. 

TCG Anadolu gemisi Türk Deniz Kuvvetleri adına bugüne kadar inşa edilen en büyük gemisi olma özelliğini taşır. Üzerindeki bulunan pistte gemiden SİHA ve Kızıl Elma gibi farklı tipte uçak ve helikopterlerin inebilmesi planlanmıştır. Türkiye’nin en büyük amfibi gemisi TCG Anadolu için 2014 yılında çalışmalara başlanmış 2016 yılında çalışma işlemi başlamıştır. Bu proje kapsamında Türkiye Cumhuriyeti milli gemisini üretebilen dünyanın 10 ülkesi arasında bulunmaktadır.

Anadolu-2


TCG Anadolu L400 Özellikleri
TCG Anadolu gemisinde üç adet savaş harekât merkezinin yer alır.
Gemide 1.223 kişiden oluşan personel dışında 30 adet hava aracı da taşınacak.
Bu hava araçlarının çoğunluğunu ise Türk İHA ve SİHA’ları oluşturacaktır.
Tam yükünde 27 bin 436 ton ağırlıkta, 231 metre boyunda ve 32 metre genişliğinde inşa edilmiştir.
Çok maksatlı amfibi gemi TCG Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ve Ege harekât alanlarında kullanılabilecek.
TCG Anadolu gerektiğinde Hint ve Atlantik okyanuslarında kullanılacak.
Bir tabur tam donanımlı askerin belirtilen yere sevkini yapabilecek.
Bir amfibi tabur olması sayesinde gerekli muharebe ve destek personel araç ve gereçlerini belirtilen yerlere sevk edebilme kabiliyetine sahip TCG Anadolu, havuzunda taşıyacağı araçlarıyla çıkarma operasyonlarına katılabilecek.
2022 yılı itibari ile göreve başlamasına günler kalan sistem ile Türkiye S-400 ve patriotlarına alternatif olarak ortaya çıkacak olan hava savunma füze sistemi Siper’e de bir adım daha yaklaşmış olacaktır.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçları için Aselsan tarafından geliştirilen sistem, savaş uçağı, helikopter, İHA, stealth uçak ve anti-radyasyon füzelerine karşı da etkili olacak.
Mobil yapıda üretilen AİR alçak irtifadan gelecek düşük radar çapına sahip hedeflerin tespitini de gerçekleştirebiliyor.

TCG Anadolu Gemisi Türk Deniz Kuvvetleri Adına Bugüne Kadar Inşa Edilen En Büyük Amfibi Hücum Gemisi Olma Özelliğini Taşır.

Türkiye'nin TOGG'dan Sonra İkinci Elektrikli Otomobil Üreticisi Sahneye Çıkıyor

AGROTECH


Türkiye’nin yeni yerli elektrikli otomobil sektöründe önemli bir gelişme yaşandı. Daha önce tarım ve yazılım sektörlerinde faaliyet gösteren, ABD'de Silikon Vadisi'nde yer alan Agrotech şirketi, Joyce Elektrikli Araç Teknolojileri’nin yüzde 75 hissesini satın alarak otomotiv sektöründe dikkat çekici bir adım attı. Bu satın almayla birlikte, Türkiye’nin yüzde 100 yerli üretim motor, batarya ve elektronik sistemlere sahip elektrikli araçlar üreteceği duyuruldu.

İstanbul’da düzenlenen lansman toplantısının ev sahipliğini Agrotech Yönetim Kurulu Başkanı Hümeyra Gökçen Keskin, İcra Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Demiröz, Agrotech Global Teknoloji ve Ar-Ge Başkanı Murat Teksöz ile Agrotech Otomotiv Grup Başkanı Bahadır Gören ve Joyce Teknoloji Elektrikli Araçlar CEO’su Eren Efe Erkan yaptı.

Yeni tanıtılan elektrikli otomobil modelleri arasında, ailelere özel “VC3” hatchback modeli yer alıyor. Beş kapılı ve beş koltuklu bir yapıya sahip olan bu elektrikli otomobil A00 sınıfında konfor, şıklık ve kaliteyi bir araya getiriyor. Akıllı teknolojilerinin yanında güçlü bir şarj alt yapısına ve menzile sahip olacak.

Bir diğer model olan “EC5”, zekâ ve kaliteyi ön planda tutan akıllı bir butik araç olarak öne çıkıyor. Beş kapılı ve dört koltuklu bu model, A00 sınıfında zarif bir tasarıma sahip. Serinin sert SUV modeli “EX3”, dayanıklı tasarımı ile dikkat çekiyor. Beş kapılı ve dört koltuklu bu A0 sınıfı araç, güvenli ve rahat bir sürüş sunmayı hedefliyor.

Ekonomik ve paylaşımı teşvik eden üç kapılı ve dört koltuklu araç ise, şehir içi kullanım için ideal bir seçenek. Bu yeni serinin teknik özelliklerine bakıldığında, bütün modellerin önden çekişli olduğu ve sabit hız oranlı şanzımana sahip oldukları görülüyor.

Agrotech Yönetim Kurulu Başkanı Hümeyra Gökçen Keskin, “Agrotech’in Agro tarafında vizyon ve misyonumuza uygun yerli ve milli gübre ve salça fabrikalarımızı, sözleşmeli tarım anlaşmalarımızı ve son kullanıcıya ulaşan Hünnap’ı bünyemize katarken, Tech tarafında ise Grid Teknoloji ile dünya çapında yaptığımız çok sayıda yeni anlaşma ve iş birliklerini hayata geçirdik. Ülkemizden kazandıklarımızı yine ülkemize yatırmaya devam edeceğiz diye bu yola çıktık. Bizimle “Türkiye’nin teknolojik bağımsızlığını güçlendirmek ve dışa bağımlılığını azaltmak” gibi önemli bir vizyonu ve “Geleceği şekillendirmek” gibi bir misyonu paylaşan Joyce Teknoloji artık Agrotech ailesinin bir ferdi. Joyce Teknoloji, Türk mühendisler tarafından geliştirilen ürünleriyle ülkemizi gururlandıran bir şirket oldu. Joyce Teknoloji ile birlikte gücümüze güç katarken; Silikon Vadisi’nde faaliyet gösterecek Agrotech USA şirketimizin de kuruluş süreçlerini tamamlamış ve Amerika’dan dünyaya teknoloji ihracatı için düğmeye basmış durumdayız. Bu yeni işbirliği de her birlikteliğimiz gibi bizler ve ülkemiz adına çok önemli bir kilometre taşı olacak” şeklinde konuştu.

İstanbul'da Elektrikli Metrobüslerin Test Sürüşü Başladı


 
İstanbul'da şehir içi ulaşımda kullanılacak olan elektrikli metrobüslerin test sürüşü başladı.

Aslında sabir bir karayolu şeridini kullanan büyük bir otobüs filosundan başka bir şey olmayan metrobüs, İstanbul'un şehir içi yolcu taşımacılığında önemli bir yük üstleniyor. 

Metrobüs sisteminin modernleştirilmesi için yapılan çalışmalar kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin filosuna katmayı planladığı elektrikli metrobüslerin testleri başladı. 

Beylikdüzü’nden Kadıköy’e kadar 52 kilometrelik hatla 2 kıtayı birbirine bağlayan metrobüs; günde yaklaşık 1 milyon yolcu taşıyor. Metrobüs hattındaki bu yoğunluğu rahatlatmak için bir dizi yatırımlar yapan İBB, yüzde yüz elektrikli metrobüslerin test sürüşlerine başlıyor. İBB bünyesindeki İETT ve Metro İstanbul işbirliği ile hayata geçen elektrikli metrobüsler son teknolojiye sahip olması ve yakıt tasarrufu ile dikkat çekiyor.

Elektrikli metrobüsler kırk metre uzunluğa sahip ve ihtiyaç anında sürücüsüz olarak da kullanılabiliyorlar. Yeni araçların yolcu kapasitesinin ise 420 kişi olduğu belirtiliyor. 


03 Nisan 2024

Aktau 2025 Türk Dünyası Kültür Başkenti Çalışmaları

Türk Devletleri Teşkilatı


 2 Nisanda Mangıstav Valiliğinde gerçekleşen ikili görüşmelere TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Mangıstav Eyalet Valisi Nurlan Nogaev ve Aktau Valisi Ulıkbek Tnaliev katıldı. Sıcak bir iklimde gerçekleşen görüşmede Kazakistan ve TÜRKSOY arasındaki ortak faaliyetlerin öneminin altı çizilerek Aktau şehrinin 2025 Türk Dünyası Kültür Başkenti statüsü kazanması vesilesiyle 2025 yılında yapılacak faaliyet ve etkinliklerle alakalı iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda iyi niyet kararı alındı. 

Görüşmede TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Aktau’ın 2025 Türk Dünyası Başkenti olarak seçilmesinin tesadüfi olmadığını Aktau şehrinin Türk Dünyası ortak kültür hazinesi olarak nitelendirilebilecek birçok tarihî esere ev sahipliği yaptığını belirtti. Konuşmasının devamında “Mangıstav eyaleti tarihî eserlerin bulunduğu eşsiz bir bölgedir. Daha önce Kazakistan’daki Türk Dünyası Başkentleri Astana ve Türkistan’dı. Aktav’ın Kültür Başkenti bayrağını bir yıl boyunca onurla dalgalandıracağından kuşkum yok. Dünya kamuoyu Türk geleneklerinin ne olduğunu ve kardeş Türk halklarını neyin birleştirdiğini görmekte ve öğrenmekte. TÜRKSOY olarak görevimiz bütün dünyada ortak Türk kültürünün tanıtılması ve yayılmasıdır” diyen Raev, TÜRKSOY’un bu konudaki kararlılığının altını çizdi.   

Mangıstav Eyalet Valisi Nurlan Nogaev bölgenin Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında misafir edeceği konukları ağırlamaktan ve düzenlenecek etkinliklere ev sahipliği yapmaktan onur duyduğunu belirtti. Nogaev “Bu etkinlik Aktau ile sınırlı değil, dünya sahnesinde Türkçe konuşulan ülkeler olarak kendini konumlandırmayı mümkün kılan dünya çapında bir etkinliktir. Atalarımızın misafirperverliğini ve kültürel mirasını göstererek misafirlerimizi ağırlamaya, halklarımız arasındaki bağların güçlendirilmesine katkıda bulunmaya hazırız "dedi. 

Görüşmede söz alan Aktau Valisi Ulıkbek Tnaliev, Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde toplanan TÜRKSOY daimî konsey toplantısında karara varılan Aktau’ın 2025 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak ilan edilmesinden duyduğu memnuniyetin altını çizerek “Kararın alındığı tarihten itibaren çeşitli kültürel ve spor etkinlikleri ile Türk Dünyası Kültür Başkenti bayrağını taşımak için hazırlıklarımıza başladık. Aktau’da klasik ve halk müziği konserleri, fotoğraf ve resim sergileri, tiyatro festivalleri, müzik ve dans gurubu gösterileri ile bütün Türk Dünyasının kültürünü ve sanatını kapsayıcı faaliyetler yapılacak. Ayrıca uluslararası ve ulusal düzeyde sportif etkinlikler, çalışma atölyeleri ve sempozyumlar planladık. Amacımız Türkçe konuşan ülkelerin kültürel mirasını ve zenginliğini dünyaya göstermek, halklarımız arasındaki iş birliği ve dostluğu bütün dünyaya ilan etmektir. Aktau’yı 2025 Türk Dünyası Kültür Başkenti olması şehrimizdeki turizm ve ekonomik gelişimin yeni bir ivme kazanması açısından eşsiz bir fırsat. Diğer taraftan Türk Dünyası halkları Aktav’ı ziyaret ederek şehrimizin kültürel ve tarihî zenginlikleri ile bizzat tanışmalarından büyük memnuniyet duyarız” dedi. 

Toplantıda 2025 yılı etkinlik programı üzerinde çalışıldı ve Mangıstav bölgesinde yapılması planlanan 50’den fazla etkinlik tanıtıldı. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev etkinlik programına son hâlinin verilmesi için çalışmalara devam edileceğini belirtirken toplantıda 2025 Aktau Kültür Başkenti açılış ve etkinlik programının yapılabilmesi için bir çalışma grubu oluşturuldu.

Van'da Neler Oldu?

 

Seçim

Türkiye hafta sonu yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gitti. Van Büyükşehir Belediyesi’nde yarışı oyların yüzde 55,48’ini alan DEM Partili Abdullah Zeydan birinci sırada tamamladı. Sonuçların ardından AK Parti Van Belediye Başkan Adayı Abdullah Arvas'ın itirazını değerlendiren Van İl Seçim Kurulu Zeydan'ın seçilme yeterliliği olmadığına hükmetti. Mazbatanın en çok oy alan ikinci sıradaki aday Arvas'a verilmesine karar verdi.

İl Seçim Kurulu karar verdi ve dananın kuyruğu koptu. Terör örgütü provokasyon için uygun ortam buldu. Van ve Hakkari başta olmak üzere bir çek ilde protestolar yaşandı.

İstanbul'da Çağlayan adşiyesinde de bazı avukatlar Abdullah Zeydan’ın seçilme hakkının iptal edilmesini protesto etmek istedi ancak polis, İstanbul Adliyesi’ndeki protestoyu engelledi. Açıklama yapmak isteyen avukatlar ve emniyet güçleri arasında yaşanan arbedede çok sayıda avukat darp edildi ve gözaltına alındı. Gözaltına alınan avukatlar daha sonra serbest bırakıldı.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 4 Nisan 2023’te Zeydan'ın yasaklanmış haklarının geri verilmesine, temyiz yoluna başvurma imkanı bulunduğuna, süresinde temyiz yoluna başvurulmadığı takdirde kararın kesinleşeceğine hükmetti. Mahkeme tarafından verilen memnun haklarının iadesine itiraz olmayınca, karar 25 Nisan 2023’te kesinleşti. Mahkeme de karar tutanağını avukat Mahsuni Kahraman’a teslim etti. Zeydan bu karara dayanarak aday oldu ve adaylığı kabul edildi. İl seçim kurulu bu kararı seçimden sonra kabul etmeyerek olaylara sebebiyet veren kararı aldı. Yüksek Seçim Kurulu, İl seçim kurulunun kararına itirazları kabul etti ve mazbata yeniden Zeydan'a verildi.

Kısacası Türkiye gerildiği ile kaldı.

Son söz: Hukuk herkese lazım...

Yurdun çeşitli yerlerinde sayım sonuçlarına itirazlar devam ediyor. "Hiç bir şey olmamışsa da bir şey olmuştur" sözleriyle tarih olan iktidarın itirazlarının daha çabuk sonuca bağlandığı da iddialar arasında...


Van'da ve Hakkâri'de Protestolar Yasaklandı

Seçim


Van’da DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’a mazbatasının verilmeyerek, yerine AK Parti adayının belediye başkanı belirlenmesi kararına karşı Hakkari’deki protestolarda AK Partililerin havaya ateş açtığı iddia edildi. Van Valiliği tarafından kentte 15 günlük ‘eylem ve etkinlik yasağı’ kararıyla birlikte kentte girişlere sınırlama getirildi.

Van’da DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasına rağmen mazbatanın AK Parti adayı Abdulahat Arvas’a verilmesine karşı protestolar olduğu öğrenildi. Protestoların Hakkâri'de de yaşandığı iddia edildi. Van’daki protestolar sırasında çok sayıda kişinin de gözaltına alındığı aktarıldı.

Van’daki protestoların da büyümesi ve DEM Parti’nin MYK toplantısını kentte yapma kararıyla birlikte valilik bir dizi yasak kararı aldı. Van Valiliği, 15 günlük ‘eylem ve etkinlik yasağı’ kararıyla birlikte kentte girişlere sınırlama getirildi.

Seçilme hakkı olmayan kişilerin seçimlerde aday olmasının engellenmemesi ve seçimlerden sonra karar verilmesi bu tür olaylara yol açıyor.

02 Nisan 2024

Rusya'da Konser Salonu Basan Teröristlere Yardım Edenlerden Biri Daha Yakalandı

 

Rusyada terör

Rusya'nın Moskova Bölgesi, Krasnogorsk'taki Crocus Belediye Binası konser salonunda silahlı saldırı meydana gelmişti.  Mahalli basında çıkan haberlere göre, kimliği belirsiz kişiler otomatik tüfekle insanlara ateş açtı.  Rusya Soruşturma Komitesi, Crocus Belediye binası konser salonuna düzenlenen terör saldırısına karışan bir diğer kişi olan Yakubcan Yusufzada'nın tutuklanması için mahkemeye talepte bulundu. 

"Soruşturmaya göre terör saldırısından birkaç gün önce teröristlere kalacak yer sağlamak için ortağına banka kartıyla para aktarmış.  Raporda, "Suçtan sonra paranın bir kısmını zanlılardan birine aktardı" denildi.

Yusufzada terörle suçlandı (Rusya Ceza Kanunu'nun 205. maddesi, 3. kısmı, "b" bendi).  Bununla birlikte terör saldırısıyla ilgili olarak toplam 10 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

 Yusufzada'nın bir operasyon sırasında tesadüfen yakalandığı kaydedildi.  25 Mart'ta devriye onu durdurmaya çalıştığında kaçmaya çalıştı.  Polis onu yakaladığında Yusufzada belgelerini göstermeyi reddetti.  26 Mart'ta 12 gün gözaltında tutuldu.

 Daha önce Crocus terör saldırısına karıştıkları şüphesiyle 12 kişinin tutuklandığını ve bunlardan 4'ünün doğrudan suçlu olduğunun bildirildiğini de belirtelim.  Tutuklananların çoğunun Tacikistan vatandaşı olduğu belirtiliyor.  

 Moskova Basmanny mahkemesi daha önce terör saldırısı davasında 9 şüpheliyi tutuklamıştı.

Söz konusu olan terör saldırısı sonucu 140'tan fazla kişi öldü, 550'den fazla kişi de yaralandı.  Teröristlerin kundaklaması sonucu bina tamamen yandı.

Terör saldırısının sorumluluğu IŞİD terör örgütünün (Horasan Eyaleti şubesi) üstlendi.  Rus gizli servisi, saldırıda Ukrayna özel servislerinin rol oynadığını iddia ediyor.  Ukrayna hükümeti ise terör saldırısına karışmadığını açıkladı.

01 Nisan 2024

Milyonlarca Suriyeli, Iraklıyı, Taciki, Puştunu ve Afrikalıyı Alan Türkiye Pakistan'daki Doğu Türkistanlı Soydaşlarımızı Neden Almıyor?

 


Kırım haber Ajansında yer alan bir habere göre Pakistan'ın Afganistanlı sığınmacılara uyguladığı sınır dışı etme politikası, ülkede yaşayan Uygur Türklerini de etkiliyor. Yıllarda bölgede yaşayan Uygur Türkleri sınır dışı edilmekle karşı karşıya.


Pakistan'ın Afganlara uyguladığı geri gönderme politikası, ülkede yaşayan Uygur Türklerini de etkilemeye devam ediyor. Uzun zamandır Pakistan'da yaşayan Uygur Türkleri, Pakistan polisi tarafından taciz ediliyor. Sınır dışı edilmekle karşı karşıya kalıyor.

Pakistanlı yetkililer, geçen yıl ekim ayı başlarında "Pakistan'da yasal oturma izni olmayan göçmenlerin 1 Kasım'a kadar ülkeyi terk etmeleri gerektiği, aksi takdirde sınır dışı edilecekleri" yönünde bir karar yayımladı. Çin'in baskıcı politikalarından dolayı Doğu Türkistan'dan göç eden ve Afganistan üzerinden Pakistan’a giren Uygur Türkleri ülkeye girişlerinde “Afgan mülteciler” olarak kaydedildi. O günden bu yana sözde “Afgan mülteci” dışında hiçbir tüzel kimliği olmayan Uygur Türkleri, 2023 yılının sonundan bu yana Pakistan polisi tarafından taciz ediliyor ve evleri basılıyor.

Bu durum Birleşmiş Milletler  Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve bazı insan hakları yetkililerinin dikkatini çekti. Pakistan makamlarıyla yaptıkları görüşmeler sonucunda Pakistan hükumeti, geçen yıl kasım ayı ortasında Uygurların Pakistan’da kalış süresini altı ay daha uzatan geçici bir karar aldı.

Ömer Übeydullah, 24 Mart 2024 tarihinde Özgür Asya Radyosu'na (RFA) verdiği demeçte, 23 Mart’ta Pakistan Dışişleri Bakanlığı’nın Ramazan ayının sona ermesiyle birlikte Afgan mültecileri sınır dışı için sınır etme operasyonlarının daha da sıkılaştırılacağını aktardı. Öte yandan Ömer demecinde, Pakistan Göç İdaresinin ve Kolluk Kuvvetlerinin konuya ilişkin özel bir belge yayımladığını belirterek, "Pakistan hükumeti bayramdan sonra Afgan mültecileri sınır dışı edeceğini söylüyor. Bizi Afgan mülteci saydıkları için de sınır dışı edebilirler. Üstelik gelecekteki kaderimizin ne olacağı da belli değil, hiçbir yerde şansımız yok. 5-6 ay oldu hala bir haber alamadık, sayılı günlerimiz kaldı" ifadelerini kullandı.