İnsanlar gibi milletlerin, devletlerin ve şehirlerin de hayatları inişler-çıkışlarla devam eder. Her yükselen düşmeye namzet olduğu gibi, yükselişin en güçlü namzetleri de düşmüş olsa bile zirveyi bir kez yakalamış olanlardır.
Kastamonu, binlerce yıllık medeniyet birikimi yanısıra Anadolu’daki bin yıllık Türk-İslam medeniyetinin en önde, en gözde en zirve ilim, fikir, bilim-sanat, edebiyat, medeniyet şehirleri arasında yer almaktadır...
Balkan Harbi, Birinci Cihan Harbi ve ardından giriştiğimiz İstiklal Harbimizin yükünü, kahrını, çilesini en çok çeken şehirlerden biridir.
Birinci Cihan Harbi ve İstiklal Harbine maddi manevi en büyük desteği veren, en çok askeri veren, dolayısıyla en çok şehid ve gaziyi veren bir şehir olmasının yanısıra en gözde komutanları da hediye eden şehirlerin başında gelir.
Plevne Kahramanı Mirliva Sadık Paşa, İşkodra kahramanı Hasan Rıza Paşa, Kût-ül Ammare komutanı Halil Kut Paşa, Balkan Harbi, Trablusgarp Cephesi, Kafkas Cephesi gibi pek çok cephede korkusuzca çarpışan, Kars ve civarını Ruslar’dan kurtaran, Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi kolordu komutanlarından biri olan ama vekil olarak görev yaptığı sırada Büyük Millet Meclisi koridorlarında arkadan kahpece vurulup öldürülen Deli Halit (Karsıalan) Paşa da Yunan başkomutanını esir alan Dadaylı Albay Halit Bey de Kastamonulu idi.
Ve milli savunma ve silah sanayimizi kurmak için deli gibi çırpınan, kurduğu silah fabrikası patlatılarak şehid edilen Nuri Killigil Paşa da hatta İslam – Türk Birliği ülküsü ile yanıp tutuşurken, başkomutanı olduğu orduların dağılışına, devletinin çöküşüne şahid olan ama asla yılmayan, yıkılmayan, pes etmeyen, Tacikistan dağlarında Ruslara karşı çarpışırken şehid olan Enver Paşa da Kastamonulu idi...
Kastamonu’nun bu millete hediye ettiği emsalsiz kahramanlardan biri de; “Mehmetçik” kavramını dilimize hediye eden Medine müdafîi, Çöl Arslanı, İngiliz’leri ve İngilizlerin emrindeki Şerif Hüseyin etrafında toparlanan Vehhabileri kutsal topraklara sokmamak için iki yıl tedi ay amansız, emsalsiz bir savunma yapan, Peygamber aşığı Ömer Fahreddin Paşa’dır.
Yakın tarihimizin acı günlerinde ortaya çıkmış kahramanların hayat ve hatıralarında hepimizin yoluna ışık tutacak hatıralar var.
Bir milletin ve devletin ayağını kaydıran zaafları ve ayağa kaldıran meziyetleri aynı şahıslarda, aynı olaylarda bir arada görmek mümkün.
Dirlik için birliğin önemini onlardan öğrenmeye devam ediyoruz.
İmanın, sevdanın, davanın insanları nasıl yücelttiğini, nelere muktedir kıldığını onlardan öğrendik, öğrenmeye devam ediyoruz.
Din iman, Kur’an, Allah, Peygamber sevgisini, vatan, millet, devlet, bayrak, istiklal uğruna gazanın önemini, şehidlik, gazilik sevdasını da onşardan öğrendik.
Öğrenmeye devam ettikçe var olmaya devam edeceğimizin farkındayız.
Kastamonu’muzun sahip olduğu derin kültür mirasına sahip çıkmak, araştırıp toplumumuzun hizmetine sunmak gayesiyle yola çıkmış olan SADED BİRİKİM Derneği olarak, Korona sürecinin elimizi, kolumuzu bağladığı bir dönemde kahraman Paşamıza layık toplu, kapsamlı anma programları yapamıyor olmaktan dolayı çok üzgünüz.
Şartların elverdiği ölçüde tüm imkanları zorlayarak kültür, sanat, edebiyat, medeniyet adına çok programlar yapmak arzusundayız.
Zor olsa da vazgeçmek niyetinde değiliz...
Çünkü Kastamonu fikirsiz, mefkûresiz, mütefekkirsiz yaşamış ve yaşayabilecek bir şehir değildir.
Kastamonu ilimsiz, irfansız, edebiyatsız, sanatsız, medeniyetsiz, maneviyatsız yaşatılabilecek, büyütülebilecek, yönetilebilecek bir şehir değildir.
Mefkuresi olmayanların, mütefekkirlerle teşriki mesaisi olmayanların yönetebileceği bir şehir de değildir.
Değer ve birikim sahibi sanatçı, akademisyen, araştırmacı, edebiyatçı dostlarımızla, büyüklerimizle bu şehrin dününü, bu gününü, yarınlarını aydınlatmak yolculuğumuzdan vazgeçmeyeceğiz..
SADED Birikim Derneği olarak bundan 72 yıl önce, 22 Kasım 1948 yılında vefat eden Kastamonulu hemşehrimiz, Medine müdafîi, Çöl Arslanı Ömer Fahreddin Paşa’mızla birlikte rahmeti Rahman’a kavuşmuş tüm şehid ve gazilerimizi, din, devlet, medeniyet büyüklerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.
Ruhları şad, kabirleri nur, mekanları Cennet, yolları yolumuz olsun.
Kaynak: Kastamonur
