24 Eylül 2024

Sınırlarımız Karadan da Denizden de Delindi: Suriyeliler ve Afganistanlılar Karadan, 20 Adamıza El Koyan Yunan Ordusu Denizden Sınırlarımızı Çiğnedi

1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları gereği, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz’de toplam 23 ada gayri askeri statüde bulunuyor. Uluslararası hukuk gereği bu adalara herhangi bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin çıkması yasak. Ancak Yunanistan, bu adalara bir süredir askeri karakollar, kışlalar, helikopter pisti ve keşif gözetleme sistemleriyle birlikte aralarında özel kuvvetler personelinin de bulunduğu birlikler konuşlandırıyor. Şu an Midilli ve Rodos’ta birer Yunan tümeni konuşlu durumda. Limni, Sakız, Sisam, İstanköy adalarında ise birer Yunan tugayı bekliyor. Diğer adalarda da tabur ve alay seviyesinde değişik büyüklükte birlikler bulunuyor.

Atina’nın silahlandırdığı adalarda ABD ve Avrupa ülkeleri de yasadışı faaliyetlerden geri durmuyor. Yunanlıların muhrip, fırkateyn ya da hücumbot konuşlandırdığı adalara ABD ve İngiltere gibi ülkeler de son 10 yıldır pek çok kez savaş gemisi gönderip liman ziyaretlerinde bulunuyor. Bu kapsamda şu ana kadar 8 devlet tarafından 7 adaya 79 kez ihlal yapıldığı not edildi. Atina bu yolla adalarda sözde hakimiyetini meşrûlaştırmaya çalışıyor.

Lozan ve Paris anlaşmalarıyla Atina’ya Ege’de verilen ada sayısı 14 iken, Yunanlılar fiili durum yaratmak suretiyle EGAYDAAK statüsündeki 18-20 adayı da sahipledi.  Hükumet sessiz kaldı. Türkiye, bu konudaki hassasiyetini, 1994 yılında Kardak çıkarmasıyla ortaya koymuş ancak Yunan tarafı oldubitti çabalarına devam etmişti.

Sonra Suriyeliler geldi. On bin, yüz bin değil. Milyonlarca. 

Ardından Afganistan'dan kaçanlar geldi. Afganistan'da savaş bitmişken bunlar neden geldi, hükumet neden suskun?

On binlerce Ermenistan vatandaşı Türkiye'de kazanıp Ermenistan'ı beslemeye devam ediyor. Doğu Türkistanlı Uygurlar, Türkmenler, özbekler, Azerbaycan Türkleri Geri Gönderme Merkezlerinde bitlerle boğuşup iade edilirken bu Ermeni sevgisinin kaynağını öğrenemedik.

Yunanistan Sahil Büvenlik botu ile sahil güvenlik personelinin Muğla Datça’da karaya kadar çıkmasına ilişkin tartışmalar sürerken İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama geldi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, konuya ilişkin telefonda görüştüğü Yunanistan Denizcilik ve Ada Politikaları Bakanı Christos Stylianides'e "Yunan Sahil Güvenlik botlarının Türk karasularını ihlal etmesinden duyulan rahatsızlığı" ifade etti. 

Bu tür anlaşmazlıklar telefonla değil diplomasi ile çözülür ama AKP hükumetleri diplomatik kanalları Türk askerine çuval geçiren ABD'ne karşı da adacıklarımıza el koyan Yunanistan'a karşı da işletemiyorlar.

İKİ KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ

Derken ikinci Yunan hücumbotu Datça sahillerine geliyor ve maskeli bir kişi de karaya çıkıyor. 20 Eylül’de göçmen kaçakçısı olduğu belirtilen bir tekneyi kovalayan Yunan Sahil Güvenlik botunun Türk karasularını ihlal ettiği görüntüler paylaşıldı. Karya Haber tarafından paylaşılan görüntülerde Yunan tarafı haddini aşarak Türk karasuları olan Datça’daki bir koya (Bükceğiz) girerek göçmen kaçakçısına ait olduğu iddia edilen botu alarak bölgeden ayrıldı.

Ensar yurdunda tacize uğrayan çocuklar için "Bir kereden bir şey olmaz..." diyenler şimdi de "iki kereden de bir şey olmaz" derlerse şaşırmayın.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder