Bir zamanlar bir evim vardı...
Temelinden çatısına kadar benim ve arkadaşlarımın paraları ile yapılmıştı...
İçinde oturulan sandalye ve koltuğundan üzerinde huzurla gözlerinizi kapatıp dinleneceğiniz yatağına kadar benimdi...
Sosyal aktivitelere açık eklentileri (okuma salonları, oyun ve eğlence salonu, lokanta ve düğün-nişan salonu, berber ve kuaför salonu hatta mescidi ve uygun şartlarda kullanıma açık bahçeleri) bile vardı...
Al eline valizini, yanına aileni kat ve yola çık, yorulduğun yerde mola verip dinlenecek bir huzur mekanın, bir öğretmenevin mutlaka vardı...
Kuruluşu ve işleyişi bir çoklarının karşı çıktığı bir oluşumdu.Tıpkı subay ve astsubayların olduğu (Orduevleri) gibi biz öğretmenlerin de artık bir evi olmuştu...
Kuruluş bedelini bizlerin maaşlarından kestiler...
Birileri zorunlu olmasına rağmen kestirmedi, üye olanlar versin biz kullanmayacağız dediler... Üye olmadılar, aidat ödemediler, belki bir çoğu buralar hakkında menfi propaganda yaptılar...
Çoğumuz (üyeler), neredeyse çeyrek asır aidat ödedik, bu evlerimizi ayakta tuttuk...
Sonra birileri geldi leş kargaları gibi bu yerlere çöktüler. Önce kiralama yolu ile özelleştirilen evlerimiz yandaşlara yok pahasına peşkeş çekildi...
Ne güzel değil mi?
Hazır bina, başına bir yandaş müdür ve birkaç yardımcı ata maaşını bakanlık versin gelirini patron alsın...
Bina ve eklentileri her geçen gün elden çıkıyormuş, demirbaşlar çürüyormuş önemli değil...Patron zarar etmesin diye bu tür işler bakanlığa yazılıp bakanlığın ihale açması tamirat ve tadilat yapması gerekiyormuş...
Önceleri beş yıldızlı otel benzetmesi yapılan bu mekanlar şimdi birer yolcu hanı görüntüsünde... Duşlar çalışmaz, kapı ve pencereler kapanmaz, boyalar kalkmış, sıvalar dökülmüş ...
Daimi konukları var, şirket çalışanları...
Herkese yer var ama öğretmene yok...
Ama adı Öğretmenevi...
Yer bulmak için yalvaracaksın. Bir online rezervasyon tutturmuşlar gidiyor.
Peki ben internet kullanmıyorsam ya da online rezervasyon yapmayı bilmiyor veya nerede mola vereceğimi bilmeden bir yolculuk yapmaya kalkışmışsam ne olacak?
Arabam bozulmuşsa, hastalanmışsam veya geçtiğim o beldeyi merak etmiş ve mola vermeye karar vermişsem ne olacak?
Bu durumda otele gidecekmişim...
Ne garip değil mi ben benim evimde kalmayıp otele gideceğim...
Parasını maaşımdan keserek yaptırdığım evimde başkaları kalacak ama ben otele mecbur bırakılacağım...
Yok arkadaş ben evimi istiyorum..!
Ya bana her zaman yer verebilsinler ya da oraların yapımı için benden zorla kestikleri aidatları yasal faizleri ile geri ödesinler..!
Buralar tüm aidat veren öğretmenlerin evidir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder