24 Mart 2024

Akkuyu Nükleer Güç Santralinde Çalışmalar Hızla İlerliyor

 


Yapılan açıklamaya göre, güvenlik sisteminin önemli parçalarından olan konsol kirişi, yerleştirildi. Oldukça büyük bir metal ekipman olan konsol kirişi, Akkuyu NGS'nin 4'üncü ünitesindeki basınç kabının alt kısmına yerleştirildi. Su temini, buhar giderme ve havalandırmanın yanı sıra ölçüm cihazları için iletişim geçişini düzenlemek üzere tasarlanan ekipman, güvenlik sisteminin önemli bir parçası olma özelliğini taşıyor.

Ağırlığı 166 ton, çapı 9,5 metre, yüksekliği ise 2,3 metre olan ekipman 6 ayrı parçadan oluşuyor. Bu parçalar, kuru koruma kabı ve kılavuz plakayı soğutmaya yarayan hava beslemesi sistemi için bir hava kolektörü alanı, şaft betonuna sabitlemek için destek ayakları, buhar çıkarma boruları, bakım için bir işlem koridoru, sensör koruması için kapak boruları ve reaktör şaftına hava erişimi için hava kanalı gibi bileşenleri barındırıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akkuyu NGS Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, Akkuyu NGS projesinde görev alan Rus ve Türk uzmanların çeşitli reaktör tesisi yapılarının kurulumunda geniş deneyime sahip olduklarını belirterek, "4'üncü ünitede konsol kirişinin kurulumu mükemmel bir şekilde gerçekleştirildi. Tüm operasyon sadece 3 saat sürdü. Bir sonraki aşamada yönlendirme plakası ve reaktörün kuru koruması kurulacak. 4'üncü ünitede ve diğer Akkuyu NGS tesislerinde montaj çalışmaları tüm standartlara ve güvenlik kurallarına uygun şekilde yürütülüyor."

Yaklaşık iki hafta önce de Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sahasında Uluslararası Standardizasyon Kuruluşu (ISO - International Organisation for Standardisation) sertifikalarının verildiği bir tören düzenlenmişti. 

Türkiye’nin ilk nükleer güç santralinin  inşaat projesini yürüten ve Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu ROSATOM’un iştiraki AKKUYU NÜKLEER A.Ş, yönetim sisteminin uluslararası standartlar olan ISO 9001:2015, ISO 19443:2018, ISO 14001:2015 ve ISO 45001:2018’e uygunluğunu onaylayan sertifikaları aldı. ISO sertifikaları, Türkiye Cumhuriyeti Nükleer Düzenleme Kurumu ve ROSATOM’un tarafından zorunlu görülüyor. 

Bağımsız Sertifikasyon denetimi, Türk Akreditasyon Kurumundan (TÜRKAK) uluslararası akreditasyona sahip Türkiye Cumhuriyeti belgelendirme kuruluşu Kalitest tarafından gerçekleştirildi. 

Sertifikasyon denetimi sırasında şirketin faaliyetleri, Akkuyu NGS’nin tasarım, inşaat, kurulum ve devreye alma aşamalarındaki entegre yönetim sisteminin tüm süreçleri test edildi. Denetçiler yaklaşık 250 belgeyi inceleyerek AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin 70 yönetici ve çalışanıyla görüşmeler yaptı. 

Sertifikasyon kurululu temsilcileri, denetim sonucunda herhangi bir uygunsuzluk veya eksiklik tespit etmedi. Denetçiler, ROSATOM’un yönetim sistemlerinin olumlu uygulamalarının sürekliliğinin ve etkin kullanımının sağlanması, nükleer güç güvenliği standartlarının çeşitli süreçlerde uygulanmasının etkin bir şekilde geliştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti mevzuatının gereklerine uyma taahhüdü, belirlenen hedeflere ulaşma konusunda süreçte yer alanların katılımıyla şirketin entegre yönetim sisteminin yüksek bir olgunluk seviyesine ulaşması gibi şirketin güçlü yönlerini vurguladılar. 

Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve Nükleer Güç Santrali (NGS) Yapı İşleri Direktörü Sergei Butckikh, ISO uluslararası standartlarının gerekliliklerine uygunluk sertifikalarının alınması konusunda şunları söyledi: “Şirketimiz, entegre yönetim sistemimizin ISO uluslararası standartlarının gerekliliklerine uygun olduğunun onaylandığı 2020 yılında sertifikasyon prosedüründen geçmiştir. 2023 yılında, yeniden sertifikalandırma prosedüründen geçmemiz gerekiyordu. Ayrıca ilk kez 2022 yılında şirketimizde uygulamaya koyulan ISO 19443:2018 ‘Nükleer güvenlik açısından önemli ürün ve hizmetleri tedarik eden nükleer enerji sektörü tedarik zinciri kuruluşları tarafından ISO 9001:2015'in uygulanması için özel gereklilikler (ITNS)’ standardının gerekliliklerine uygunluk için sertifikasyon prosedüründen geçtik. Sertifikasyon, ROSATOM'un ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin nükleer altyapısını Akkuyu NGS inşaat projesi menfaatleri doğrultusunda iyileştirme planı” kapsamında yer alan, 2023 yılı için stratejik öneme sahip bir yükümlülüktü ve bunu başarıyla yerine getirdik. Uygunluk sertifikaları, yıllık denetimlerin olumlu sonuçlarına bağlı olarak 2026 yılına kadar geçerlilik süresi ile şirkete verildi. Bu, çalışmalarımızı geliştirmeye ve sürekli iyileştirme için çaba göstermeye devam edeceğimiz anlamına geliyor.” 

Kalitest Genel Müdürü Ogün Köse de açıklamasında, “Kalitest, kalite yönetimi, ekoloji, iş sağlığı ve güvenliği, nükleer güvenlik konularını içeren yönetim sistemini profesyonelce değerlendirmeye olanak tanıyan uluslararası akreditasyona ve yüksek yeterliliklere sahip Türk belgelendirme kuruluşudur. Şirketin entegre yönetim sisteminin belgelendirilmesini sağlayan AKKUYU NÜKLEER A.Ş.'deki çalışma arkadaşlarımıza katılımları ve sergiledikleri iş birliği için teşekkür ederiz” dedi. 

Denetim Grubu Başkanı Leonid Dvorkin de denetimin birkaç aşamada gerçekleştirildiğini kaydederek, “İlk aşamada, şirketin çeşitli alanlardaki performansının genel bir değerlendirmesini yaptık. Daha geniş kapsamlı olan ikinci aşama, çalışanlarla görüşmeyi, uluslararası standartların gerekliliklerine uygunluğu doğrulayan belgelerin kontrol edilmesini ve personelin çalışmasının izlenmesini içeriyordu. Başka bir deyişle, çalışanların pratik çalışmaları ile uluslararası standartlar ve şirket belgelerinde belirtilen gereklilikler arasındaki uyumu fiilen kontrol ettik. Benzer denetimler yıllık olarak gerçekleştirilecek ve şirket içindeki süreçlerin sürekli olarak iyileştirilmesine olanak tanıyacaktır” diye konuştu.

AKKUYU TÜRKİYE'DE AMA TÜRKİYE'NİN SANTRALDE HİSSESİ YOK

Akkuyu sahası, imzalanan devletlerarası ikili anlaşma sonucunda Rus kamu şirketi Atomstroyexport'a (ROSATOM'a bağlı Atomenergoprom'un alt şirketi) bedelsiz teslim edilmiştir. Rus kamu şirketi buraya kendi bulacağı finansal kaynaklarla nükleer santral inşa edecektir. Üreteceği elektriği satın alma garantisi de verilmiştir.

Rusya ile yapılan sözleşme çerçevesinde bitirilecek ilk iki reaktörün üretiminin %70’i Türkiye’nin, %30’u Rusya’nın olacak, son iki reaktörün üretiminin % 30’u Türkiye’nin, %70’i Rusya’nın olacaktı. Bir başka deyişle; yapılacak reaktörlerin iki tanesi bizim, diğer ikisi Rusya’ya ait olacaktır. Bir başka deyişle, Türkiye yönetiminde bulunacak her reaktörün maliyeti, piyasa fiyatlarına göre yaklaşık 2,5 Milyar dolar değil, 11 Milyar dolar olacaktı. Rusya, kendi reaktör payı üzerinden ürettiği elektriği istediği fiyatla pazarlama şartı da getirmişti. Hükümet, milletimize karşı oluşturduğu bir algı yönetimi ile bütün reaktörleri Türkiye’nin malı gibi göstermektedir. Ancak yeni gelişmeler bu santralin tamamının Rusya’nın malı olduğu yönündedir.

Bu Reaktörlerin, hatta santralin tamamının Türkiye’ye ait olmadığına dair iki gelişme yaşanmıştır.


Bunlardan ilki 14 Haziran 2022 tarihinde, D8’in 25 yıl kutlamaları çerçevesinde, toplantıya katılan Rusya Federasyonu Büyükelçiliği Müsteşarı Sayın Doç. Dr.Aleksandr Sotniçenko ile Akkuyu Nükleer Santrali üzerine yaptığımız özel görüşmedir. Bu sohbette Sayın Müsteşar, Akkuyu Nükleer santralinin Rusya’nın malı olduğunu, Rusya’nın Türkiye’deki bir yatırımı olduğunu, birkaç şahit huzurunda açıkça ifade etmişti( Şekil 2).

 

Bunu teyid eden İkinci olay ise, Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in Bloomberg basın ajansına yaptığı açıklamadır. Bu açıklamada Putin, Akkuyu Nükleer santralinin %99’unun ROSATOM şirketine ait olduğunu ve tamamlanması için 15 milyar dolar göndereceğini ifade etmiştir(https://www.diken.com.tr/putinden-erdogana-15-milyar-dolarlik-akkuyu-jesti-piyasalari-oynatti/)  .


Hükümetimiz ise, Rusya’nın sahibi olduğu Akkuyu nükleer Santraline yaptığı yatırımı, Rusya’nın bir jesti gibi gösterme gayreti içine girmiştir. Bu ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla Türkiye, Akkuyu Nükleer Santrali üzerindeki bütün haklarını Rusya’ya devretmiş gözükmektedir.

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder