24 Temmuz 2024

Hürjet'in Motoru Amerikalı General Electric'ten

TUSAŞ tarafından geliştirilmekte olan, turbofan motorlu, ileri seviye jet eğitimi ve yakın hava desteği uçağı HÜRJET için GE Aerospace ile F404 motor anlaşması imzalandı.

23 Temmuz 2024

Kazakistan'da Göktürklerden Kalan Para Bulundu

 


Kazakistan’ın Kogalı Vadisi’nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, 7. yüzyılda hüküm sürmüş olan Batı Göktürk Kağanlığı döneminde tedavülde olduğu tespit edilen para örneklerine rastlandı.

Yerli Bilgisayar Yazılımının Önemi Ortaya Çıktı

 


Microsoft’a siber güvenlik hizmeti veren CrowdStrike’tan kaynaklandığı söylenen ve Microsoft yazılımlarını kullanan bankalar, hava yolları ve büyük şirketlerde yaşanan sistem hatası, dünya genelinde stratejik alanlarda faaliyet gösteren bankalar, havayolları şirketleri ve hastaneler başta olmak üzere binlerce şirketi iş yapamaz hale getirerek milyarlarca dolarlık zarara neden oldu. Firma yöneticilerinin ortak görüşü, yerli yazılım sektörüne desteklerin artırılması ve tekelleşmenin önlenmesi yönünde oldu.

22 Temmuz 2024

Çanakkale'de Deprem

 

Kandilli Rasathanesi saat 17.39'da Çanakkale'nin Ezine ilçesinde 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı. 

AFAD depremin büyüklüğünü 4.7 olarak servis etti. 

Korkutan deprem İzmir, Balıkesir, Tekirdağ ve İstanbul'da da hissedildi. 

Deprem kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya şu ana kadar olumsuz bir durumun olmadığını açıkladı. 

Deprem sonrası bazı evlerin duvarları çatladı.

21 Temmuz 2024

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yıl Kutlamaları


Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'da 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlama törenleri düzenlendi. Törenler kapsamında ilk olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Lefkoşa Atatürk Anıtı’na çelenk bırakarak, anıt özel defterini imzaladı.

19 Temmuz 2024

Ukrayna Yunanistan'ın Eski F-16 Savaş Uçaklarını Almak İstiyor

 


Al Jazeera'ye ulaşan bilgilere göre Yunanistan, Rusya ile savaşta olan Ukrayna’ya bir bağış paketi hazırlayacak. Yunanistan’ın envanterinde olan ve eskiyen F-16 Block 30 savaş uçaklarını Ukrayna’ya bağışlayacak.

Yunanistan, 82 adet F-16’yı Block 70’e yükseltirken ve Fransa’dan da 24 adet Rafale savaş uçağı satın aldı. 32 adet eski F-16 Block-30 savaş uçağını ise hizmet dışı bırakmaya hazırlanıyor. 

Bununla birlikte ABD Kongre Komitesi ayrıca Yunanistan’ın 40 adete kadar F-35 savaş uçağı satın almasını da onaylamıştı.

İddialara göre ilk başta uçaklar ABD’ne satılacak. Sonra ABD içerisinde uçakları modernize ederek Kiev’e devredecek. Al Jazeera’ye konuşan Yunan Hava Kuvvetleri personeli, konuyla ilgili olarak “Ne yazık ki komşularımız yüzünden çok güçlü silahlı kuvvetlere sahip olmak zorundayız. 32 adet F-16’nın satışı hava kuvvetlerinde büyük bir boşluk açacaktır. Yaklaşık 200 uçaklık bir yeterli çoğunluk olması gerekiyor ki bu da daha modern ve pahalı savaş uçaklarıyla gerçekleşemez.” dedi.

Ukrayna, Danimarka, Norveç, Hollanda ve Belçika gibi NATO üyesi ülkelerin hizmet dışı bıraktığı F-16 savaş uçaklarını teslim alacak. Bu bağlamda pilot eğitimlerinin bir kısmı ABD’nde devam ediyor. Geçtiğimiz haziran ayında yeni ilk Ukraynalı pilot grubunun ABD’de devam eden eğitimi tamamlanmıştı.

A-10 Warthog


A-10 Thunderbolt II, düşük irtifa ve düşük hızda manevra yapabilen, isabetli silah sevk yeteneği olan basit ve etkili, her türlü yer hedefine özellikle de tank ve zırhlı araçlara saldırabilen çift motorlu bir jet uçağıdır. 

Soğuk Savaş döneminde yapacağı alçak uçuşlarla Sovyet tank ve zırhlı araçlarını imha etmek üzere tasarlanmıştır. "Tank Katili" olarak da bilinir. 

Savaş alanı üzerinde 300 m altındaki irtifalara inip büyük kanat alanı sayesinde düşük hızlarda yerdeki düşman unsurlarını ateş altına alabilir. 

Kısa ve ham pistlerden iniş-kalkış yapabilmesi Thunderbolt'a cepheye yakın alanlardan harekât imkânı sağlar. 

Oldukça dayanıklı bir uçaktır, bu da ona geniş bir savaş yarıçapı ve savaş alanında uzun süre kalabilme yeteneği vermektedir. 

Sistem ve zırhı sayesinde hayatta kalma olasılığı yüksektir. Hasara karşın pilotun uçağı üsse geri döndürebilecek şekildeki dizaynı ve görev yükü-menzili uçağın dikkat çeken unsurlarıdır. 

Pilot kabininin etrafı 3.8 cm kalınlığında titanyum zırh ile kaplıdır. Uçağın tümü zırhlı değildir, zırh sadece kokpite ve yakıt deposuna uygulanmıştır. Uçağın dizaynında performanstan çok alçak irtifa (300 m) seyirlerinde yerden açılacak ateşe karşın hedefin imhası ve üsse dönme esas alınmıştır. Bu özellikleri kullanıcı pilotların uçağa güven duymasına ve hedefe giderken konsantrasyonunun korunmasını sağlar.

I. Körfez Savaşı'nda bazı A-10 uçaklarında, gövde ve kanatlarda 30 cm civarında uçaksavar mermi delikleri olmasına karşın uçaklar üsse geri dönebilmiştir. Bu zırh kalınlığı ile domuza benzetilmiş, warthog (yaban domuzu) olarak açılmıştır.


ABD, Vietnam Savaşı'nda yakın hava desteği için çok değişik tipte farklı uçaklar kullandı. Fakat hiçbirinden beklediği verimi alamadı. Vietnam deneyimleri neticesine, Soğuk Savaşta farklı coğrafyalarda yakın hava desteği sağlayabilecek bir uçak ihtiyacı olduğu saptandı. Northrop Grumman YA-9 ve Fairchild Republic A-10 arasından A-10 seçildi ve 715 adetlik sipariş verildi. Tek pilotlu olan A modeli 10 Mayıs 1972'de, iki kişilik eğitim amaçlı olan B modeli de Mayıs 1974'te ilk uçuşunu gerçekleştirdi. İlk servis A-10 uçağı Eylül 1975'te Arizona/Davis-Monthan Hava Üssü'nde göreve başladı. Mart 1984'te son A-10'un teslimatı da tamamlandı. 1978'de FAC (İleri Hava Kontrolü) için bazı A-10 uçakları OA-10 standardına getirildi. Makinalı top kaldı ancak hedef için beyaz dumanlı roketler ve daha sonra da lazer işaretleyiciler takıldı. A-10 ile OA-10 arasındaki temel fark OA-10'un kendini hava tehdidine karşı korumak için AIM-9 Sidewinder havadan-havaya füze taşıyabilmesidir. 

A-10'un A, B ve C versiyonları vardır. B modeli eğitim versiyonudur ve az sayıda (30) üretilmiştir.

Modernizasyon sonrası ortaya çıkan C modeli ilk uçuşunu 20 Şubat 2005'te gerçekleştirmiştir. A-10C geliştirilmiş nişan alma teknolojileri sayesinde JDAM (Müşterek Doğrudan Taarruz Mühimmatı) ve rüzgar etkisi düzeltilmiş mühimmat dağıtıcılar gibi önceki versiyonlarda bulunmayan akıllı silah sistemlerini kullanma yeteneğine sahiptir. Datalink ve glass (dijital) kokpite sahip olan A-10C geliştirilen yetenekleri sayesinde hem her türlü hava koşulunda daha etkin silah donanımı ile yakın hava desteği (CAS) görevlerinde daha etkin olabilecek, hem de daha değerli hedeflerin vurulmasında görev yapabilecektir. 

En güncel modernizasyon paketini oluşturan Hassas Angajman Programı Aralık 2006'da Arizona Davis-Monthan Hava Kuvvetleri Üssü’nde tanıtılmıştır. Bu program dahilinde sensörlerin tam entegrasyonu, veri bağlantısı ve hedefleme podu başta olmak üzere, birçok geliştirmeye tabi tutulacak olan yeni nesil A-10'lar, bu çalışmaların sonucunda, daha yüksek irtifalardan ve daha uzun menzilden taarruz yapabileceklerdi. Program çerçevesinde uçağın kokpiti de iki adet yeni çok-fonksiyonlu renkli gösterge ve yeni bir HOTAS arayüzünün sisteme eklenmesi ile geliştirilecek. Bu yenilikler pilotun durumsal farkındalığını ve görev performansını arttıracaktır.

Microsoft Çökertmesi



Dünya genelinde internet sistemlerinde önemli bir arıza yaşanıyor. 

ABD merkezli teknoloji şirketi Microsoft’un sisteminde yaşanan arıza pek çok sektörü etkiledi. Türk Hava Yolları, bankalar, hastaneler gibi çok sayıda şirketin internet üzerinden sunduğu hizmetlerde kesinti yaşanıyor.

Microsoft 365'ten yapılan açıklamada, "Sorunun altında yatan neden düzeltildi ve birkaç Microsoft 365 uygulaması ve hizmeti tam işlevselliğe geri yüklendi. Kalan etki bazı uygulama ve hizmetlerde sürüyor" denildi.

Microsoft gibi ABD menşeli ve kaynak kodları firma dışında bilinmeyen sistemlerde böyle bir aksaklığın daha kod yazma (programlama) aşamasında kötü niyetli bir programcı veya kaos denemesi yapan firma tarafından programlanmış olabileceği akla geliyor.

THY, Türk Telekom, DHMİ ve bankaların kaynak kodlarının kendilerinde olduğu güçlü ve istikrarlı UNIX tabanlı işletim sistemlerine ve arabirim yazılımlarına sahip olmalarının önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Türkiye'de bilgisayar eğitimi alanında ilk adımlar Anavatan Partisi hükumetleri döneminde atıldı. O dönemde MS-DOS ve Novell Netware tercih edildi. Çok fazla seçenek de yoktu. SCO gibi büyük firmaların bankalar ve küresel şirketler için ürettiği Unix sistemler pahalıydı ve kişisel bilgisayarlara uygun değildi. Linus Torwald'ın öncülüğünde Unix tabanlı, kişisel bilgisayarlara uygun, açık kaynak kodlu Linux ve benzeri işletim sistemleri yaygınlaşırken Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı hatalı bir adım attı. Adalet ve Kalkınma Partisi hükumetleri bedava dağıtılan açık kaynak kodlu sistemler yerine Microsoft'un işletim sistemleri ve ofis programlarına, Adobe'nin web yazılımlarına milyon dolarlar ödediler. Bugün yaşanan sıkıntının temelinde bu tarihi hata vardır.

Yaşanan kaos siber saldırı ise bunu Hindistan, Rusya, Ukrayna, Çin, Tayvan, Güney Kore, Kuzey Kore gibi ülkelerden bilişim korsanları gerçekleştirmiş olabilir.

Tahminimize göre bu yaşananlar siber saldırı değil "kaos provası"dır. Programın sahibi güncelleme esnasında bir gün dünyada hayatı sabote etmek için ne yapabileceğini görmek istemiş; gücünü sınamış olabilir. O güç ABD'nin hesap makinesi ve sipariş yazılım üreten fakir bir firmasıyken dünya devi haline getirilen firmalarından biri olabilir.



18 Temmuz 2024

Osmanlı Devleti ve Köpek Katliamı

 


19. yüzyılın başlarında, padişah II. Mahmud zamanında ülkemizde ilk köpek kıyımı yaşandı. Padişah, İstanbul'da ne kadar köpek varsa yakalanıp adaya gönderilmesini emretti. Birkaç gün içinde şehirde belki de tek bir hayvan kalmadı ama İstanbullulardan hiç beklenmeyen tepkiler yükseldi: Halk ‘‘Hayvanlara eziyet etmek uğursuzluk getirir, başımıza iş açılır, köpekleri orada bırakmayalım’’ diye homurdanmaya başlayınca Hayırsızada'daki sağ kalan köpekler yeniden teknelere konup İstanbul sokaklarına salındı. Ama uğursuzluk gelecekmiş, geldi: Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın emrindeki vilayet ordusu Kahire'den kalktı, devletinin ordusunu yenerek Kütahya'ya kadar girdi... Hatta İzmir'i ve Bursa'yı da bir müddet kontrol ettiler. Osmanlı devleti kendi vilayetine karşı İngiltere ve Rusya'nın yardımına muhtaç oldu.

Aradan çok zaman geçmeden sürgün için ikinci emir Sultan Abdülaziz’den gelir. Köpekler tekrar toplanıp Hayırsız Ada’ya bırakılır. Kısa süre sonra 1865 sonbaharında İstanbul’da meşhur Hocapaşa yangını başlar ve İstanbul'da bir çok yer yanıp kül olur.

3 Haziran 1910’da ise dönemi belediye başkanı Suphi Beysoyundu’nun talimatıyla 80 binden fazla köpek toplanır ve Sivriada’ya götürülür. Ada kayalık bir yerdir, ağaç bile yoktur. Aç kalan seksenbin köpeğin feryadı  geceleri İstanbul'dan bile işitilir hale gelmiştir. Birkaç gün sonra sesler kesilir. Aç kalan ve yaşayabilmek için birbirlerini yiyen köpeklerden hiç biri hayatta değildir. Fransız gazeteci Robert Gillon o adanın önünden geçerken yaşanan trajediyi şöyle anlatır: “…Az sonra rüzgârla birlikte burnumuza dayanılması imkânsız pis bir koku geldi. Daha doğrusu kendimizi bu kokunun içinde bulduk. Topluca ölen köpeklerin kokuşmaya başlayan cesetlerinin kokusuydu bu. Dediklerine göre adada bekçiler vardı ve bu köpeklerle bir arada yaşıyorlardı. Adamlar ölen köpekleri kireç kuyularına atıyorlardı ama yine de bu pis kokuya engel olunamıyordu…”

İstanbul yakınlarında, Mürefte'de 1912 yılında büyük bir deprem olur. Mürefte depremi, 9 Ağustos 1912'de Tekirdağ ilinin Şarköy ilçesinin Mürefte beldesinde 7,3  büyüklüğünde gece saat üç sıralarında meydana gelir. Depremde 216 kişi ölmüş, 466 kişi yaralanmış ve 450 bina hasar görmüştür.  Balkan savaşına hazırlanan askerî birliklerin kışlaları, ikmal depoları ve köprüler büyük zarar görmüştür. Yıkım ve kayıplar yüzünden Ekim ayında savaşa giden askerler uzun bir süre yiyeceksiz kalmıştır. Halk, İstanbul depreminin sebebini köpek katliamına bağlar.

Bakalım 2024 köpek katliamı neler getirecek?

17 Temmuz 2024

Eskiden S-400 de Yoktu Patriot da: Oerlikon Topları Unutulmaz


İstanbul Boğazını ve boğazın gerdanlığı olan birinci Boğaz Köprüsü'nü, stratejik tesisleri hava saldırılarından koruyan hava savunma sistemlerimiz vardı. İşte onların en birincisi: Oerlikon topları...

Oerlikon GDF-003 35 mm Çift Namlulu Uçaksavar topudur. İsviçre'de yerleşik Oerlikon Contraves lisansıyla 1989 yılında başlanmış, radar ve jenaratör donanımı hariç İsviçre'de üretilmiştir. Oerlikon GDF-003 atış esnasında yükleme, radar veya lokal kontrol menzil içerisinde otomatik ateşleme sistemine sahiptir.

Türkiye’de füzeler öncesi kurulu olan uçaksavar topçu sistemlerinden başlıcaları Bofors-L70 ve Oerlikon GDF-003 sistemleridir.