05 Ocak 2025

Necati Öçalan - Uyandığımı Sanıyorum

  Uyuyorum...

  Birisi yatağımın başına kadar gelmiş omuzumdan dürtüyor...

  " Kalk haydi !"

  - Ne var, ne oldu, saat kaç?

  " Bırak saati falan, kalk değilse çeker giderim... Bir daha ne zaman gelirim belli olmaz, konuşacaklarım var."

  - Hayırdır bu saatte nereden geliyorsun?

  "Geziyordum, Silivri, Edirne, İmralı..."

  - Ohh be, hayat sana güzel, canın nereye isterse oraya. Nasıl oĺsa beleş... Gez gezebildiğin kadar...Rahmetli anam senin gibilere "arafantı" derdi biliyor musun...Bu da yetmez bir de" bayrımın iti gibi" diye de bir sıfat eklerdi...

  " Tabii...Tabiiii...Sen öyle san, sadece senle sohbet ediyorum sanma...Benim o kadar dostum var ki hepsi benim yolumu gözler, dertleşmek için..." diye de bir trip atmaz mı? 

  Anladınız siz onun dostum ilham olduğunu...Bakalım neler söylemek için gecenin 03.56 sında beni uyandırmış...

  Tekrar uyuyordum diyecek oldum.

  " Zaten sen hep uyuyorsun...Aslında uyanık olduğunu sansan da sen hep uyutuluyorsun!" demesin mi?

  Neden? diyebildim sadece...

  "Anlat bakalım o zaman sevgili dostum.

Şu son günlerde özellikle 20 Aralıktan sonra neler oldu çevrende?"

  - Asgari ücret açıklandı 22.104 lira,

Imralı'ya heyet gitti, geldi...Memur ve emeklilerin maaş zammı açıklandı % 11.54... 

  " Peki bütün bunlar ne demek anladın mı?" 

  - Anlamayacak ne var...İkisi vatandaşın enflasyona ezdirilmemesi için alınan karar, birisi de yurttaşların terörden âri bir Türkiye' de huzur ve barış içinde yaşamasını sağlamak için alınan bir karar...

  " Hah hah hah...Güleyim de boşa gitmesin bari..."

  - Anlayamadım alay mı ediyorsun benimle.

  " Yooo benim öyle bir derdim yok. Seninle alay edenler ben değilim anla artık... Yeni yılda yeniden değerleme oranı %44, size verilen %11.54, "büyüdük" diyorlar ama refah payı yok...

Geçen yıllarda çalışan ve emeklilere seyyanen zam dediler, çalışanlara verip emeklilere vermediler...Daha sayayım mı? Şimdi anladın mı kim seninle alay ediyor, dalga geçiyormuş?"

  Cevap o kadar yerindeydi ki ne diyeceğımi bilemedim...

  - Pekiyi öyle olsun...Bak İmralı ile görüş trafiği yaşanıyor. Terör bitecek, barış gelecek, İç Cephe'yi tahkim ediyoruz... Diye bir cümle kurabildim aklımca...

  Yine gür bir kahkaha...Bu cılız/ sıska cüsseden böyle bir kahkaha hayret doğrusu...

  " Biz dostuz, Her ne kadar sözlerim dokunsa bile seni uyandırmaya gayret ediyorum. Ne olur anla artık...Bu bir oyun, hem de üst akılın oyunu... Düşün bir kere barış amaçlansa " silahları gömün" mü denir yoksa silâhlarınız ile birlikte adalete sığının mı denir? Bir diğer husus toplumsal barış amaç ise neden yıllardır düşünceleri veya eleştirileri nedeniyle içeride tutuldukları söylenenler söz konusu edilmiyor...Bu ve benzeri oluşumlar iç cephe surlarında birer gedik değil mi?...Anlayacağın dostum bu bir başka oyunun bir parçası"

  - Sağol dostum ilham...

  Sabahın erken saatinde gelip beni uykumdan uyandırdığın için kızmıştım ama galiba haklısın...Birileri bizi uyutup, geri planda işini yürütüyor..!

  İlham seni seviyorum...

  " Hoşçakal dostum"

  Sabah olmuş, ilham sessizce gitmiş, ben ise kalkıp üzerimi giymiştim... 

  Uyandığını sanıyorum ama gerçekten uyanmış mıydım?

  Selam ve muhabbetlerimle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder