Bir gün gelecek ben de bu sözü sarf edecek miyim? diye sormadım değil...
Dün ülkemiz yeni bir ekonomist daha kazanınca ben de var gücümle bağırdım.
Hey ! Durun bakalım size de ne oluyor?
Bu ülkede benden büyük bir ekonomist yok. En büyük ekonomist benim...
Pazarı en güzel ben takip ederim.
Market market dolaşır en ucuz ürün nerde satılıyor onun listesini ben tutup evden elime tutuşturulan alış veriş listesini kendim tedarik ederim...
Eve gelen tüm faturaları didik didik eder, hangi kalemde ne kadar değişme olmuş ben görürüm...
Emekli maaşımla nasıl geçineceğimi ben kara kara düşünürüm...
Eş dost akraba düğünlerinde acaba takı olarak ne taksam, 50 olsa iyi de en az 100 lira takmam gerekir diye ben mahcup mahcup davetlere katılırım ya da bir bahaneye ben sığınırım...
Bir çay içerken bir tanıdık gelir masama diyerek kapıya sırtımı dönerek çayımı hızlı hızlı ben yudumlarım...
Gömleğimin yıpranan kollarını kıvırır, yakasını çeviririm...
En yeni ayakkabım tam beş yıllık...
En yeni elbisemi ne zaman aldığımı hatırlamıyorum bile...
En son kasaba gittiğim tarihi, en son eşimle birlikte bir lokantaya ne zaman gittiğimi hiç sormayın hatırlayamıyorum bile...
Kaç zamandır bir anneler günü hediyesi alamadığımı söylemeye utanıyorum...
Bizde nas yok tas var...
Çorbayı nas değil tas kaynatıyor.
İçindeki ürünler nas ile değil para ile temin edilebiliniyor...
Anlayacağınız karnımı nas değil tas doyuruyor..!
Öyle suyun başında durup "Dolar 10 lira olacak, 15 lira olacak ya, 6-7 liradan toplayalım dolarları, 10-15'ten satarız. Çok beklersiniz, hele de seçimden sonra daha çok beklersiniz" diyen bir damat Hazine Bakanı' nın ekonomi tecrübesiyle bu seri başladı...
Peşinden "Gözlerimin içine bak, ne görüyorsun ?" diyerek gözlerinin ışıltısıyla ekonomiyi idare eden bay Nebati' nin ekonomi tecrübesine şahit olduk...Yetmedi aynı bakanın " şimdi kapat gözlerini, altı ay uyu sonra gözünü açtığında enflasyonun düştüğünü görüp bana hak vereceksin" demeçleriyle uyudu bu garip gureba...
Haa arada bir başka ekonomist daha çıktı ortaya. Önce "ben ekonomistim" diye kendini tanıttı sonra," size ne oluyor nas var efendim nas..." diye maneviyat eksikliğimizi öne sürdü.Sonra buna bağlı olarak bizdeki "şükür" eksikliğinden söz etti. Hatta " faiz sebep enflasyon sonuç" diye bir de tez ortaya koydu... Faiz indirmeyen Merkez Bankası Başkanı'nı azletti...Olmadı, tutturamadı...Taa ABD' den Hafize Gaye Erkan'ı ve de İngiltere ' den önce ekonomiyi bilmiyor gerekçesi ile yollarını ayırdığı Sayın Mehmet Şimşek Bey'i ithal etti...Bir gece baktık ki Hafize Hanım da azledilmiş..Sırada da Sayın Şimşek 'ın azlı olduğu söyleniyor !
Anlayacağınız yeni bir ekonomiste acil ihtiyaç olmalı...
Fırsat kaçar mı?
Hemen Bilal Erdoğan," ben ekonomistim " dedi ve babasının onay verdiği EYT başta olmak üzere bir çok uygulamayı eleştirerek ekonomistliğini ilan etti...Oysa 17/25 ses kayıtlarında dinlediğimiz "sıfırlama" işini bile ağzına gözüne bulaştırmıştı...Devlet destekli Vakıf idare etmeye benzemez ekonomiyi idare etmek diyecek birisi çıkmazsa yeni Ekonomi Bakanı veya Hazine ve Maliye Bakanı olmaya niyetli gibi...
Ortada Nas yerine tas dururken, açlık sınırı 27.000 yoksulluk sınırı 64.000 lira diye açıklama yapılırken "ben ekonomistim" diye ortaya çıkanlardan biraz uzak olmak gerekiyor sanırım...
Zira perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder